e

Eyüpsultan Camii Şerifi

0 üye
Meçhul Bir Hattatın Peşinde
Tersane İcâre Kâtibi Hattat Yakub Efendi Eyüp Sultan Camii gibi son derece mühim bir şaheserin, yeniden inşa edildikten sonra yazılarını yazmak şerefine nail olan bu hattat kimdir? Gelin, bu, kim olduğu meçhul büyük hattatın hayat hikâyesinin peşine hep birlikte düşelim...
Dr.Selman SoydemirKitabı okudu
"Ketebe Yoksa Hüküm Vermek Doğru Olmaz!"
...Ancak gelinen son noktada, şu ortak kanaat ve netice hâsıl olmuştur: "Eğer hattat, yazdığı yazının sonuna ketebe, yani imza koymadıysa; onun kim olduğu hakkında hüküm vermek doğru olmaz!"
Reklam
Hafız Hüseyin Ayvansarayî'ye göre cümle kapısı üzerinde yer alan dört mısralık kitabe, caminin 863'te (1458-59) inşa edildiğini gösterir³: Çün sekiz yüz altmış üç sâlinde bu Câmii Sultan Mehemmed yaptı nev Kâne hâzâ misle cennâti'n-naîm Mecmaun lillâhi min-kavmi'ttekav. 863 (1458-59).
İslâm Dünyasının Önemli Bir Ziyaretgâhı
...Böylece, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) onun hakkında buyurduğu: "Allah'ım! Sabaha kadar uykusuz kalıp beni korumaya çalışan Ebû Eyyub'u sen de dünya ve ahirette muhafaza eyle." hadis-i şerîfinin müjdesi de gerçekleşmiş ve Eyüp Sultan Türbesi, fetihten bugüne, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksa'dan sonra Müslümanların en önemli ziyaretgahlarından birisi olmuştur.
Caminin CelÎ Sülüs Ve Ta'lik Yazılarının Hattatları Bilinmiyordu
Hat tarihimiz açısından çok mühim bir keşif olarak addedilebilecek olan ve yukarıda sadeleştirerek neşrettiğimiz vesika sayesinde; Eyüp Sultan Camii'nin celî yazılarını, ismini dahi duymadığımız Hattat Yakub Efendi'nin, ta'lik yazılarını ise devrin genç hattatı Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi'nin yazdığını ilk defa ortaya koymuş olduk. 17 Ayrıca caminin celî sülüs hattatı Yakub Efendi'nin yazılarını, celî ressamı Şevki Efendi'nin; caminin ta'lik hattatı Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi'nin yazılarını da ta'lik ressamı Nakkaş Hüseyin'in taşa hâkk ve tezyin ettiklerini öğrenmiş olduk...
...İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ın dediği gibi; "Biz eslâfı (ecdadı) ihmal etmekte pek ileri gidenlerdeniz. Eslâfını öğrenmekte ihmal gösteren bir cemiyet, tarihini unutuyor demektir. Tarihi yapan, vakalardır. Vakaları yapan da eşhastır (şahıslardır). Eşhâs olmasa ne vaka olur ne de tarih..."
Reklam