f
Fatma Aliye Hanım
0 üyeTakip
E hani aşk hastalıktı? Ona karşı dikkatli olmak gerekiyordu?
- Orası öyle... lakin...
Lakin ne?
-Kalbin susuzluğu, vücudun susuzluğundan daha şiddetlidir.
Fatma Aliye, kadınların yaşamın değişen koşulla- rında her an güvencesiz kalabilme ihtimalini göstererek, kimseye muhtaç olmadan, erkek şiddetine ve istismarına maruz kalmadan, iyi koşullarda yaşayabilmesine kadınlık onuru ve "iffet" çerçevesinde çözümler sunmak üzere yola çıkıruştır. Evlilik kurumu ve olumsuz erkeklik biçimlerini tartışmaya açar, aşk duygusu ile haysiyetini zedeleyen ihanet deneyiminin arasında kalan bir kadının benliğinde meydana gelen çatışmaları başarıyla sergiler.
Musiki o mini mini vücuda o kadar nüfuz etmiş, o kadar tesirini hissettirmiş ki salıncağına yatırılınca babası evde bulunmazsa ya da babasının çalıp çağırmadığı bir vakitse, çocuk kendisi bir makam tutturarak mırıldanırdı.
Bir şey daha var ki bu sevdalı ve aşık kadın, olanca aşk ve sevdasını musikiye, kendisince musikinin vücut bulmuş bir timsali addettiği uda vermiş olduğundan, ut onun nasıl ekmek parasıysa ruhunun gıdası, hayatının lezzetiydi. O utsuz yapamaz, yaşayamazdı.
-Ah, Sitti! İstanbul ne kadar güzel! Bizim gibi geçici gelenler bile içinden çıkmak istemiyor. "İnsan doğduğu, büyüdüğü yeri her yerden çok ister, beğenir" derler ama bunun aksini İstanbul bana hissettirdi.