Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

f

Fazilet Takvimi

İSTANBUL’DA BULUNAN SAHÂBE-İ KİRÂM KABİR VE MAKAMLARI -1
Dünyanın en eski ve güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’a, Halife Hazret-i Osman (r.a.) zamanından itibaren Müslümanlar tarafından defalarca sefer yapılmıştır. Bu seferlere binlerce Sahâbe-i Kirâm ve Tâbiîn Hazarâtı iştirâk etmiştir. İstanbul’un manevî havası, burada şehit düşen başta Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) ve diğer birçok Sahâbî ile
İLİM TAHSİLİ İÇİN LÂZIM GELEN VAZİFELER
İlim öğrenmek isteyenlere birtakım mühim vazifeler düşer ki bunların bazıları şöyledir: Birinci vazife: Ahlâkını güzelleştirmeye ve nefsini terbiye etmeye itina göstermektir. Büyük âlimlerden Fahreddin er-Râzî Hazretleri demiştir ki: “Ruhun saadeti ancak iki şeyle mümkündür: Biri, düşünce ve fikrin ilim ile kemâle ermesi, diğeri ilmin güzel
Reklam
FİL VAK‘ASI -1
Kâbe-i Muazzama’yı, Mevlâ’nın emriyle, Âdem aleyhisselâm inşa etmişti. Nuh Tufanı’ndan sonra da Hz. İbrahim aleyhisselâm ve oğlu İsmail aleyhisselâm beraberce -yeniden- inşa ettiler. İnşası tamamlandıktan sonra kendileri tavaf ettiler. Cenâb-ı Hakk’ın emriyle insanları da haccetmeye davet ettiler. Bu mübarek Kâbe, ibadet edenler, rükû ve secde
KALBİ SAF VE İHLASLI OLANIN ECRİ BOL OLUR
İsmail Hakkı Bursevi
İsmail Hakkı Bursevi
(r.anh)Hazretleri buyurmuştur ki: İnsanın kalbi, bir ağacın kökü gibidir. O iyi olursa bütün âzâları iyi olur; o kötü olursa bütün âzâları kötü olur. Binâenaleyh, işlenen amelin sevabının kat kat olması ve netice elde edilebilmesi, kalbin hâline bağlıdır. Bundan dolayı zekât ve sadaka vermeyi, müsafire ikram etmeyi ve her iyiliği,
KOĞUCULUK (LAF TAŞIMAK) HARAMDIR
İnsanların arasını bozmak için laf getirip götürerek birbirine düşürmeye nemîme (koğuculuk); bu işi yapan kimseye de nemmâm yani koğucu denilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Nemîme nedir?” diye suâl ettiler. Ashâb-ı Kirâm: Allah ve Resûlü daha iyi bilir.” dediler. Peygamberimiz (s.a.v.), “İnsanların arasını bozmak için birbirine laf taşımaktır.” buyurdular. Koğuculuk haramdır, en büyük günahlardan ve cemiyet için en büyük musibetlerdendir. Kaçınılması lâzım gelen bir kusur olarak görülmemesi ve insanlar arasında yayılması, daha büyük bir felakettir. Koğucu, kabirde azâba uğrar, kıyamet gününde de Allâhü Teâlâ’nın rahmetinden ümitsiz kalır, Cehennem’e atılır. Bundan dolayı koğuculuk yapanlar, yaptıklarına pişman olup tevbe ve istiğfar etmelidir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Dikkat edin! Size en şerli olan kimseyi haber vereyim mi?” buyurdular. Ashâb-ı Kirâm Hazretleri, “Buyurun, yâ Resûlallah!” dediler. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, “En şerli olanlarınız, laf taşıyıp insanların arasını bozanlar, haddi aşanlar ve zulmedenlerdir.” buyurdular. 19 Mayıs 2024
EBREHE’NİN ORDUSUNDA BULUNANLARIN AKIBETİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Fîl Sûresi’ni, Kureyş kavmine okuduğunda, Fil Vak‘asına şahitlik etmiş olan nice kimseler vardı. Bundan dolayı Hazret-i Allah, bu hâdiseyi anlatan sûre-i celîle’ye: “Elem tera... (Görmedin mi?)” buyurarak başladı. Mekke-i Mükerreme’de bulunan herkes, Ebrehe’nin ordusundaki fili sevk eden iki kişinin daha sonra âmâ olduklarını ve insanlardan dilendiğini görmüşlerdir. Hattâ Fil Vak’ası’ndan yıllar sonra dünyaya gelen Âişe-i Sıddîka (r.anhâ) vâlidemiz şöyle buyurmuştur: “Ben, fili sevk edenin ve bakıcısının, gözleri görmez ve ayakları tutmaz bir hâlde Mekke-i Mükerreme’de, sürüne sürüne insanlardan yiyecek dilendiklerini gördüm.”
Reklam
TEVBE ETMENİN BAZI FAYDALARI
Tevbe eden kimsenin kalbi nurlanır, bedeni kuvvetlenir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de bildirildiği üzere Hûd aleyhisselâm, kavmine şöyle buyurmuştur -meâlen-: “Ey kavmim! Rabb’inizden af dileyin, sonra ona tevbe edin ki üzerinize semânın feyzini, yağmurunu bol bol göndersin ve sizin kuvvetinize kuvvet katsın…” (Hûd S., âyet 52). Hasan-ı Basrî Hazretleri buyurmuştur ki: “Muhakkak bir adam, güzel bir amel işlerse kalbinde bir nur ve bedeninde kuvvet hâsıl olur. Günah işleyen kişinin ise kalbinde zulmet, bedeninde zayıflık hâsıl olur.” Tâbîinden Mu’temir bin Süleyman (rah.), babasından şöyle nakletti: “Kul, gizlice bir günah işler, fakat o günahın zilleti ve perişanlığı, kendisinde açıkça görülür.” Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Güzel huyları; kalpte nur, yüzde güzellik, amelde kuvvet olarak buldum. Günahları ise kalpte karanlık, yüzde leke ve amelde gevşeklik olarak gördüm.” buyurmuşlardır. Buradaki kuvvet, sâlih amel işlemeye muvaffak kılınmaktır. Yani güzel amel işleyen, daha fazla güzel amel işlemek için kuvvet kazanır. Günahkâr ise güzel amel işlemeye güç yetiremez. İçinde bulunduğu kötü hâlde ısrar eder, helâke maruz kalır. 23 Mayıs 2024 Fazilet Takvimi
Cündüb bin Abdullah (r.a.) şöyle buyurdu: “Biz, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) yanında genç delikanlılar idik. Kur’ân-ı Kerîm’den önce imanı öğrendik, sonra Kur’ân-ı Kerîm’i öğrendik. O Kur’ân-ı Kerîm, bizim imanımızı(n nûrunu) ziyadeleştirdi.” (Sünen-i İbn-i Mâce)
HAKİKAT ÇİÇEKLERİNDEN SEÇMELER -2
İnsan için, çalışmak ve gayretten daha büyük hüner, tevâzudan daha kıymetli yardımcı ve iyi niyetten daha yüce bir kardeş yoktur. İnsanlar, en üstün madenden meydana gelen paha biçilmez bir mücevhere benzerler. Bu paha biçilmez mücevherlerin kıymetinin ortaya çıkması için hakîkî bir mürşidin elinde terbiye edilmesi lâzımdır. İnsanların birbirine
FİL VAK‘ASI -2
Ebrehe, yaptırdığı binanın alâka görmesi için Kâbe’yi yıkmak üzere ordusuyla Mekke’ye doğru harekete geçti. Tâif’e gelince konakladı. Bir miktar askerle bir adamını Mekke’ye gönderdi. O da gelip Mekke ahalisinin hayvanlarına el koydu. Bu esnada, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin dedesi Abdülmuttalib’e ait develere de el koymuştu. Bunun üzerine
268 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.