İyilerin güçsüz ve bi çare kalıp ezildikleri yerde, kötülerin köşe başlarını tuttukları için kudretli oldukları doğru değildir.
Çünkü, yine felsefenin bildirdiğine göre, herkes mutlu olmak istese de, iyilerin iyi oldukları için, en yüksek iyiye, gerçek mutluluğa ulaşma gücüne sahip bulundukları yerde, kötüler onun ne nerede olduğunu bilir ne de onu bulabilme gücüne sahiptirler.
Onlar sadece, sahte bir güçlülük görüntüsüyle, yanlış yerde yanlış şeye taparlar.
Eğer seçmek gerekseydi, inançsızlığa saldırıları engellemek, dine saldırıları engellemekten çok daha gerekli olurdu. Yine de kanunların ve yetkililerin, ikisini de engellemekle uğraşmaması ve her halükarda kararın, tekil durumların koşullarına bakılarak verilmesi gerektiği açıktır. Tartışmanın hangi tarafında olursa olsun, davranışlarında dürüstlük eksikliği, kötü niyet, ön yargı ya da tahammülsüzlük görülen herkes kınanmasıdır; ama bu suçlara, kişinin hangi tarafı tuttuğuna bakılarak karar verilmemelidir, bizim tuttuğumuz tarafta olmasa bile.