Nietzsche, Torino’da, bunalımının başlarında, durmadan aynasına koşuyor, kendine bakıyor, geri çekiliyor, yeniden gözünü aynaya dikiyormuş. Onu Basel’e götüren trende, ısrarla istediği tek şey yine aynaymış. Artık kim olduğunu bilmiyor, kendisini arıyordu. Kimliğini korumaya o kadar bağlı, kendine o kadar düşkün olan Nietzsche’nin kendini yeniden bulmak için, en kaba, en içler acısı çareden başka bir çaresi yoktu artık...