" İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin,
Ya nice okumaktır?…"
- Yunus Emre
Bu inceleme belki de yazmakta en çok zorlanacağım incelemelerden biri olacak: Filibeli Ahmet Hilmi’nin kaleme almış olduğu A’mâk-ı Hayal.
A’mâk-ı Hayal, edebiyatımızın ilk felsefi ve gerçeküstü romanıdır. Bu yönüyle eser
Nehludov konumunun ve zenginliğinin getirdiği nimetlerden sonuna dek faydalanan, insan, değerlerden çok fazla nasibini alamamış bir soylu. Güzel Katyuşa ile kendi zevki için birlikte olmuş ve umursamadan bırakmıştır.
İçinde bulunduğu bencil ve sorumluluktan uzak hayat Katyuşa yı sanık olarak gördüğü mahkemede altüst olur. O güne dek hiç önem vermediği, sorumluluk duygusuyla tanışır. Katyuşa ya aşık olduğundan değil sadece günahlarının kefaretini ödemek adına onunla sürgüne gitmeye karar verir. Yaptığı vicdan muhasebesi ve geçirdiği değişim. Bir vicdan muhasebesinin romanı aslında.
Kitap Tolstoy'un diğer eserlerinde de yer alan "bilincin uyanışı" "hesaplaşma" ve "mülkiyet" konularını muhteva ediyor. Bir başyapıt olmasa da Tolstoy'u ve dönemini anlamak için okunabilir.
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117.5k okunma