Yok canım, ne sorunum olacak mutlu kasabalarla değil mi ama? Kafayı mı yedim ben? Siz onu film, dizi yapımcılarına, senaristlere, böyle kurgular yapan yazarlara söyleyin. Bilinçaltımıza işlemiş
Anlatmak zorunda değilim aslında. Hiçbir şey anlatmak zorunda değilim, ne kendime ne de bir başkasına. Burada öylece oturabilirim, huzur içinde. Geri çekilebilirim. İnsanın o denli uzağa gitmesi olası ki içinde, aşağıya ve geriye doğru o denli uzağa, bir daha asla çıkaramazlar oradan.
Başını çevirmiyor. Varlığımı hiçbir biçimde tanımıyor, orada olduğumu bilmesine
karşın. Bildiğine yemin edebilirim, bilgisi tıpkı bir koku gibi; ekşimiş bir şey, bayat süt gibi
Umut yok. Nerede olduğumu biliyorum, kim olduğumu ve günlerden ne olduğunu. Böylece sınıyorum kendimi, aklım başımda. Akıl sahip olunacak değerli bir şey; bir zamanlar insanların para biriktirdiği gibi biriktiriyorum onu. Saklıyorum, zamanı geldiğinde, elimde yeteri kadar olacak.