Ferhan Ağbi’nin vefatından sonra okuduğum ilk, toplamda okuduğum 14. Eseri oldu. Bu kitabı aşırı derecede beğendiğimi söyleyemem. Ama Ferhanca bir eser olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eser, şiir gibi ilerliyor. Ferhan Şensoy’un Dündeste, Gecedeste gibi eserlerine benziyor. Afitap’ın İstanbul’daki acıklı serüvenini okuyoruz kitapta. Ferhan Ağbimiz yine kelimelere raks ettirmiş. Yine de konu bir Türk filmi tadında. Ona göre kısa santimetrajlı bir film. Özlemişim okumayı. Eğer mizahını seviyorsanız, sizi hafif eğlendirebilir. Ancak kesinlikle Ferhan Ağbiye başlanacak kitap bu değil. Ben Oteller Kitabı adlı eserle başlamış, pandemi süresince Ferhan Şensoy külliyatını epeyce bir eritmiştim. Eğer okumadıysanız, mutlaka okuyun. Kazancı Yokuşu ile başlayın (Ferhan Ağbimizin ilk eseridir). Herkese keyifli okumalar…
"sahnede kırkikinci yılım
kaf dağı'na taşındım
herşey gayet masalsal
herkes masalcıl
elliiki oyun onsekiz kitap yazmışım
yazılacak kitaplarım
tozlu dosyalar olarak karşımda
oyun yazmaktan sıkıldım
geldim altmış yaşıma
öğrenmeler bitmiyor
ömür ne kadar kısa
herşeyi öğrenmeden zart diye ölünüyor"
"demek ki
nötron ile donanmış
böyle bir çağda da
dan diye ve bizzat çarpışılabiliyor aşkla
korkmamak lazım lan yüreğim
yürümek gerek demek ki bu dutlu bulvarı
istifi dingildetmeden"
"Nedir okutulan? Öğretilen nedir? Bu kadar genç adam, işi gücü bırakıp, kilometrelerce yol tepip bir hüznü kemiriyorlar, isli gazlı lambalarıyla, mumlarla, sobasız kış gecelerinde. "
İlk baskısını 1998'de, bendeki 5. baskısını 2019 da yapmış gel dikiz ki gündemimizi meşgul eden konular hep aynı. Hala daha rönesansımızı yaşamaya çok uzağız. Üstat, 1997 Eylül haberlerini almış kitabına iyi ki de yapmış. Eşeğin fikri ile kıyaslarsak, daha bir montaignevari ve her zamanki gibi dili eğip bükerek, tam yerine rastgelen kelimeler türeterek yani ferhangice yazılmış beşbenzemez denemeler kitabı.