f

Fernando Pessoa

Condillac ünlü eserine şöyle başlar:50 “Ne kadar yukarı tırmanırsak tırmanalım, ne kadar aşağı inersek inelim, asla duygularımızın dışına çıkamayız.” Asla kendimizden yelken açamayız. Asla bir başkasına varamayız, bunun tek istisnası, düş gücüyle kendimizi başkalaştırdığımız, kendi kendimizi hisseder hale geldiğimiz durumlardır. Gerçek manzaralar bizim yarattıklarımızdır, çünkü onların tanrısı bizizdir ve gerçekte oldukları gibi, yani yaratıldıkları gibi görürüz onları.
"Yalnızca var olmayan manzaralar, asla okumayacağım kitaplar dağıtıyor sıkıntımı. Hayat benim için, beynime kadar ulaşmayan bir dalgınlık hali. Beynimi ise, tam aksine özgür bırakıyorum ki, hüzünleri yaşayabileceğim bir yerim olsun."
Reklam
"Argonotlar, mühim olan yaşamak değil, denizlere açılmak, derlermiş. Marazi bir duyarlığı olan Argonotlar olarak, biz de diyelim ki hissetmektir mühim olan, yaşamak değil."
"Nasıl isterse öyle olsun: Her şeyi kendi haline bırakıyorum. Ve kaderin emriyle, unutulmuş üç beş yemine sadık kalarak tesadüflerin tamamladığı ben, varlığımı tanrıya ya da belki de var olan tanrılara terk ediyorum."
"…Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum…”
"Bu loş zamanlarda ne düşünebilirim, ne hissedebilirim, ne de bir istek duyabilirim. Sadece rakamlar yazar ya da anlamsız şeyler çiziktiririm. Hiçbir şey hissetmem, sevdiğim biri ölse yabancı bir dilde olup bitmiş gibi algılarım. Yapamam; hep uykudayım gibi gelir, en akıllıca hareketlerim, sözlerim, edimlerim, dışımda bir yerde alınan nefesler, herhangi bir organizmanın ritmik olarak çalışan içgüdüsü gibi görünür gözüme."
Reklam
138 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.