f

Fıkıh

0 üye
İbn Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor: Ashâbdan biri başından yaralanmıştı. Bu arada ihtilam oldu. Ne yapması gerektiğini sordu. Gusül etmesi gerektiğini söylediler. O da gusül etti, zatüreden öldü. Durum Peygamberimize aksedince, "Onu öldürdüler, Allah da onları öldürsün” dedi ve ilave etti, "Bilmiyorlar mı ki câhilliğin çaresi sormaktır!" Burada adam sormakla isâbet etti. Ötekiler ise bilmedikleri hâlde fetva verdikleri için günâha girdiler. Vebal kazandılar.
Sayfa 329 - İbn Mâce, Tahåret, 93.Kitabı okuyor
Fıkıh terimi olarak ASIL
“Asıl sabit olmadığı halde fer‘in sabit olduğu vârittir” (md. 81). Meselâ bir kimsenin, falan bana borçludur ve falan da buna kefildir, diye iddiada bulunması halinde borçlu inkâr eder ve kefil de ikrarda bulunursa kefilin söz konusu meblâğı ödemesi gerekir.
Sayfa 473 - AHMET ÖZEL.
Reklam
"Bir şeye malik olan kimse ol şeyin zaruriyyatından olan şeye dahi malik olur".
Sayfa 66 - İslam Hukukunun Kaynakları. Diğer Kaideler.Kitabı okuyor
İKÂLE
Sözlükte "ahdi veya alışverişi bozmak, affetmek" gibi anlamlara gelen ikâle, bir fıkıh terimi olarak, karşılıklı irade beyanı ile mevcut bir akdin bozulması demektir. İkâlede taraflar, bir baskı olmaksızın, tam olarak akdi bozmaya razı olmaları gerekir. Taraflardan birinin akdi bozmak yönündeki teklifinin, diğer tarafın aynı mecliste kabul etmesi üzerine ikale gerçekleşir. İkale yapılabilmesi için, akdin konusunun mevcut olması gerekir. Mesela satılan şey helâk olursa ikale yapılamaz. Akdin konusunun bir kısmının helâk olması halinde, mevcut kısmında ikale yapılabilir. Bedelin helak olması ise, akdin ikalesine mani değildir. İkâle ile akit bağı çözülür. Bunun sonucu olarak da, akdin doğurduğu neticeler ortadan kalkmış olur. İmam-ı Azam'a göre ikale, taraflar açısından fesih, üçüncü kişiler için ise yeni bir akittir. İmâm Ebû Yusuf'a göre, herkes için yeni bir akittir. İmam Muhammed'e göre ise fesihtir. (I.P.)
Sayfa 303 - Dr. İbrahim PAÇACIKitabı okudu
Her ne kadar Hz. Peygamber'in vahye mazhar oluşu ve Yüce Allah'ın devamlı kontrolü altında bulunması dolayısıyla kendi öznel değerlendirmelerine bağlı olarak ictihad etmeyeceği, söylediği ve yaptığı her şeyin vahiy kapsamında değerlendirileceği yönünde yaklaşımlar bulunsa da, kaynaklarımızın kaydettiği pek çok örnek, onun kendiliğinden ictihad ettiğini göstermektedir.
Sayfa 72 - İSLAM HUKUKUNUN TARİHİ GELİŞİMİ I. Hz. Peygamber Dönemi.Kitabı okuyor
"Helal ile haram birleştiklerinde haram hükmü galip gelir".
Sayfa 66 - İslam Hukukunun Kaynakları. Diğer Kaideler.Kitabı okuyor
Reklam
344 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.