f

Fıkra

0 üye
"misafir her devirde emsali görülen bazı arsız şairler gibi:"
Bizim iller, bizim iller Yatarken de üzüm yerler! Deyip bir de yemiş ve gece kahvaltısı isteyince, hoca derhal şu şekilde kıt' ayı ikmal etmiş ve açgözlüyü susturmuş : Bizde öyle adet yoktur Saklarlar da kışın yerler!
Sayfa 102Kitabı okudu
Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı “hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler. Yok, ben hoca değilim” dese de, dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder. Bekri Mustafa gülerek cevaplar: “Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahrete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar…” der.
Reklam
- Bir fili dağ çileğinden nasıl ayırt edersin? - Nasıl? - Filin rengi gridir !.. :))
Sayfa 142Kitabı okudu
Savaşçının teki karısına beka­ret kemeri takmış ve anahtarı da ölümü durumunda en yakın arkadaşına bırakmış. Ancak birkaç mil uzaklaşmış ki, bakmış arkadaşı, 'Yanlış anahtarı verdin!' diye bağırarak öfkeyle ardından at koşturuyor.
İki laz yol­da kar­şı­laş­mış­lar, biri­nin om­zun­da pa­pa­ğan var­mış. Öte­ki sor­muş “Ne­re­den bul­dun bu­nu?” di­ye. Pa­pa­ğan ce­vap ver­miş: “Bun­lar­dan Ho­pa’da çok var!”
Adamın biri süpermarkette yarım elma almak istiyor. Tezgâhtarla kapışıyorlar, tezgâhtar müdürün yanına gidiyor, “İçeride bir hayvan var. Bu elmanın yarısını almak istiyor” diyor. Bakıyor müdür sessiz; arkasını dönüyor. Bu müşteri arkasında. Adamı görünce “Bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor” diyor.
Reklam
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.