Anlatmak isterdim ülkemin dağlarını, denizlerini
Çiçeklerinin, kuşlarının adlarını birer birer
Ama bütün bu güzellikleri görüp duyacak olanlar
İnsanlarım, öldürüldüler, öldürülmekteler.
Nasıl mahzun durmasın meyveler dallarında?
Dönüp de kimsenin yüzüne bakmadığı şu kedi yavrusu,
Şu taş bile, ancak bir insan eli onu kavrayınca güzel.
Ve çocuklar bakıyorlar yüzümüze
Bir şeyleri sormak, anlamak ister gibi.
Kim yanıt verecek şimdi onlara?
Neye yarar bütün bu sözler,
Yazılmış ve yazılacak yığınla şey?
Artık unuttuk, onların düşlerini de
Çoğu şey gibi bu kargaşada.