Tamah ve hırsa uyup nefs ile makhûr olma,
Rahatın boşunadır, nam-ı meşhur olma.
Sohbet-i arif-i billaha eriş, dûr olma.
Saltanat-ı mesned-i dünya ile mağrur olma!
nice bu hasret-i dildar ile giryan olayım
yanayım ateş-i aşkın ile büryan olayım
görmedim gönül yüzünü ah u figan etmedeyim
kapladı bu nar-ı firkat hüsn ü gam al u demi
korkarım hacre kadar böylece suzan olayım
sevdiğim rahmet yeter incitme artık kalbimi
ger dilersen yusuf u asa bend-i zindan olayım
lütfi'yim bülbül gibi gülşende feryat eyledim
vuslat-ı yar ile ancak şad-ı handan olayım
Görmeyelden yüzünü ben ki nigârım, sensedim…
Âh u zâr ile geçer bu rûzgârım, sensedim…
Gül cemalin gülşenin gül gibi arz et bana ki
Bülbül-i şûrîde-vâr, ey gül-izârım, sensedim…
Gönlümün şehrini kim virân ediptir zulm ile?
Gel yine ma’mur kıl, ey şehriyârım, sensedim…
Sohbetinden vaslının, ayrı düşelden ney gibi;
Göklere irgirmişem feryâd ü