Bazen ruhumun yaraları kaşınıyor, hafiften belli belirsiz bir bebeğin tenine dokunurcasına şefkatle kaşıyorum. Dozunu kaçırdığım zamanlar da olmuyor değil. İşte o zamanlarda canım çok yanıyor. Tam da burada, daha fazla, kanayana, kanana kadar kaşınmak istiyorlar. Onların bu şevki ruhumu yırtıyor ve saflarına yeni yaralar katıyorlar. Onlar, daha güçlü oluyor, ben se güçsüz. Böyle olunca, canım da acıyor.
Bunu bilmiyorlar. Bilseler de anlayamıyorlar ya da anlamak zor zanaat...
Bazen, bazen, bazen, bazen... ... ...
Bu acıya katlanmak ızdıraba dönüşüyor.
İşte tam buraya denk gelse ve geçmişimi silip, tertemiz bir hafıza verebilecek se, şeytanla anlaşmaya hazır bir ruh oluveriyorum.