g

Grafik Roman

1 üye
SENİ HEP SEVDİM...
336 syf.
8/10 puan verdi
PARK BENCH Park Bench, çizeri Chaubute yazarının ise sizin olduğunuz bir grafik roman, niye böyle diyorum çünkü Park Bench’te ne bir baloncuk ne bir diyalog ne de bir sözcük var. Chaubete kullandığı bu yöntemle yaşayacağınız deneyimi dikte etmek yerine tamamen size bırakıyor. Bu şekilde de hepimiz kendi deneyimlerimizden kendi zevklerimizden yola çıkarak “KENDİMİZE MAHSUS” bir eser yaratabiliriz. Ve bence bu eser için en önemli olan nokta da bu. Ben bu hikayeyi şu şekilde tamamladım: Hayatımızda hepimiz en az bir kez banka oturmuşuzdur. Belki bazı banklara daha fazla oturmuşuzdur. Bunu bilemem. Ama asla o banklara oturan tek biz olmadık. Biz gittikten sonra birileri geldi, oturdu, bir şeyler yaşadı ve gitti. Bu döngü kendini defalarca tekrarladı ve hala da tekrarlamaya devam ediyor. Biz ise bizim dışımızda yaşananlar hakkında çok az şey biliyoruz ve bazen diğer her şeyin varlığını unutuyoruz hatta bazen kendimiz hakkında da bazı şeyleri unutuyoruz: Karşımızdakilerin de “BİZİM GİBİ” birer birey olduklarını unutuyoruz (evsiz ve polis), hayatın koşuşturmacasından oturup dinlenip neyden zevk aldığımızı unutuyoruz (her sabah işe giden adam), bazen şükür etmeyi unutuyoruz (kaykaylı çocuk), bazen sevdiklerimizle bir keki paylaşmanın huzurunu unutuyoruz (yaşlı çift), yaşanan olumsuzluklarda oturup üzülmek yerine bakış açımızı değiştirip denemeyi unutuyoruz (çiçekle oturan adam), bazen bir sayfa kitap okumayı unutuyoruz…
The Park Bench
The Park BenchChristophe Chaboute · ‎ Gallery 13; Illustrated edition · 20129 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hüzünlü, ama nefis bir grafik roman..
Babalarının ölümünün ardından çocukluklarını geçirdikleri evi satmaya çalışan üç kardeş..Hepsinin kendine ait bir meşguliyeti, zorunluluğu var. Artık Baba’nın özenle ektiği bahçeyi ekecek, yıkılan duvarı onaracak, portakal ağacına, incire gereken özeni gösterecek vakitleri yok. Satmadan önce birkaç tamir için bir araya geldiklerinde evin her yerinden anılar buharlaşmaya başlıyor. En çok mutlu anlar hücum ediyor. Küçük şeyler..Bir bidonun içine su doldurup serinledikleri gün gibi.. Ve sonra, acaba satmasak mı baloncukları..Romanın sonu belirsizliğe bağlanıyor. Bilemiyoruz ne yaptıklarını. Ama geriye insanın içine işleyen, kendi çocukluğuna, kendi küçük mutluluklarına, ev-aidiyet kavramlarına dair bir dolu düşünce koşarak geliyor. İlk meyvesini veren kayısı ağacını kutlayıp “kızım benim” diye seven babamın anısı gibi bir şeyler..Kerpiç ev kokusu gibi, sobanın üstündeki çorbanın kokusuna uyanmak gibi bir şeyler..Alacağın olsun Paco Roca:( Nefis kitap. Hem metin güzel, hem de çizimler. Yürekten tavsiye.
Ev
EvPaco Roca · Desen Yayınları · 2021110 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Mary Talbot’un yazıp, Bryan Talbot’un çizdiği bu grafik romanın konusu 20. yüzyılın başında suffragette hareketi. Erkek egemen toplumun şiddetine, ayrımcılığına karşı mücadele eden ve “Kadına Oy Hakkı” sloganıyla meydanları dolduran kadınların hikayesi. Yaşadıkları zorluklara, devletin uyguladığı şiddete, hapishanelerde gördükleri işkencelere, açlık grevine bir bakış..Ve sadece direnişe değil, kendi içlerindeki görüş ayrılıklarına da.. Çizimler harika. Ki, 2015 yılında Madrid Kitapçılar Birliği tarafından Yılın En İyi Grafik Romanı seçilmiş. Konu biraz olsun ilginizi çekiyorsa, ve hala Demir Çeneli Kadınlar filmini izlemediyseniz, bir bakın derim. Kadınların oy hakkını almak için ne büyük bedeller ödediklerini anlatan nefis bir filmdir.
Damla Kellecioğlu
Damla Kellecioğlu
çevirisi
Şirin Etik
Şirin Etik
editi
Öncü Kadınlar
Öncü KadınlarMary Talbot · Desen Yayınları · 201732 okunma
376 syf.
9/10 puan verdi
Aslında her birimiz birer deniz fenerinin içinde yaşıyoruz: peşi sıra birbirini takip eden günler, dünyada bilmediğimiz görmediğimiz yerler, tatmadığımız tatlar ve hiç duymadığımız kuş sesleri… Şimdi söyleyin sizce biz de kendi deniz fenerimizde hapsolmamış mıyız? Umarım hepimiz bu romandan sonra kalan günlerimizi, “seni mutlu edecek ne var?” sorusuna bir cevap bulup kalan günlerimizi öyle yaşarız. Hayat denizine olta atıp tuttuğumuz iyisiyle kötüsüyle anılar, deniz fenerimizdeki en değerli şeyler değil mi? Bunu okuyan herkes, sizlere sesleniyorum:Dünya deniz fenerinde saklanıp denizden bizi mutlu edecek bir şeyler ummak için fazla acımasız ve kısa. Denizde bulamadığımızı karada da arayabiliriz, gökte de. Minimum yazı ile maksimum vuruculuğu sağlayan, okumasını sizin yapmanız gereken, kendinizden mutlaka bir şeyler ekleyebileceğiniz başarılı bir eser Yapayalnız. Özellikle en sevdiğim kısımlar karakterimizin sözlük ile yaşadığı anlardı. Herkese öneririm.
Yapayalnız
YapayalnızChristophe Chaboute · İletişim Yayınları · 201991 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
KAYBOLAN O GÜNLER Bazı eserler vardır ki okuduktan sonra bile etkileri sona ermez. Kaybolan O Günler de tam olarak böyle bir grafik roman. Gidin, bulun, okuyun. Okuduktan sonra da sevdiklerinize doya doya sarılın, onların kıymetini bilin, bir gününüz daha olduğu için şükredin… Öncelikle zaman, aşk, ölüm üzerine kurgulanmış eserler benim hassas noktam. Bir eserde bu konuların sadece biri bile işlense o eser benim için daha bir anlamlı oluyor, dedim ya hassas noktam. Kaybolan O Günler ise bu 3 konuyu da bir güzel harmanlayıp beni duvardan duvara vuran bir hikaye anlatmayı başarıyor.
Kaybolan O Günler
Kaybolan O GünlerTimothe Le Boucher · Baobab Yayınları · 2019477 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Çok okunan kitaplardan biri Françoise Sagan'in on sekiz yaşındayken yayımlanan ilk romanı Hoş Geldin Hüzün. Sinemaya da uyarlanmış zamanında ve Jean Seberg'in oyunculuğuyla da epey konuşulmuş. Adını Paul Éluard'ın bir şiirinden alıyormuş. Bu grafik romanı Frédéric Rébéna resimlemiş, Damla Kellecioğlu da Türkçeleştirmiş. Tanıtım yazısında “on yedi yaşındaki Cécile'in hayatını, yetişkinlerle ilişkisini ve kuşak çatışmasını merkeze alıyor.” diye bir cümle var. Ama her şey o kadar hızlı akıp gitti ki, şımarık ve kıskanç bir kızın iflah olmaz çapkın babasıyla yaşadığı bir yaz anısı dışında bir şey okumamışım gibi hissettim. Çizimlerini çok beğendim, özenle çalışılmış bir kitap okuduğumun farkındayım, ama içimden bir ses romanın aslını okumuş olsaydım bu grafik roman beni daha çok mutlu ederdi diyor. Çünkü arada kimbilir hangi metaforlar vardı da ben kaçırdım?
Hoş Geldin Hüzün
Hoş Geldin HüzünFrançoise Sagan · Desen Yayınları · 2020198 okunma
Reklam
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.