Kendime bir türlü gelemedim,
İşe gidesim bir iş yapasım yok.
Okuyamaya, konuşmaya ve hatta yaşamaya hevesim yok yok yok...
Ne olcak böyle bilmiyorum..😟
Ömer Seyfettin'in PİÇ hikayesi
Ömer Seyfettin asker bir yazardır, İstiklal savaşında birçok cephede savaşmıştır. Filistin cephesinde olan hatırasını okuyalım:
" Almanların yenilmesiyle savaş bitmiş müterake imzalanmıştı Filistin’den çekiliyorduk bir kaç arkadaş subayla karşı tarafın subaylarıyla çekilme işlerini görüşmek için görüşmeye
Sensiz öyle bir yerdeyim ki
Ne durabiliyorum ne gidebiliyorum
Ne susabiliyorum ne konuşabiliyorum
Ne ölebiliyorum ne de yaşayabiliyorum…
Amin
Allahümmahfazni min beyni yedeyye ve min halfî ve an yemînî ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü bi azamatike en uğtâle min tahti.
Allahım! önümden, ardımdan, sağımdan, solumdan, üstümden gelecek tüm musibetlerden beni koru.Yere batırılarak helak olmaktan Senin azametine sığınırım.
Ancak akıl kaygan ben bir sabun gibidir. Onu iradeli ,dengeli ve doğru bir şekilde kullanmak en zor meseledir.
Sayfa 54Kitabı okudu
Aklın Gönül toprağında hizmetçi kılıp kalbini koruyanlar ve aklını kalbi ile besleyenler güzel bir kul olabilirler
Sayfa 54Kitabı okudu
Kâinatın bir misali olan insan , kendini dahi okuyamıyor ki kâinatı okuyabilsin .
Sayfa 51Kitabı okudu
Kalbimiz yaralanıyor, parçalanıyor ama cins hissetmiyoruz . Namaz vakti geçiyor ve kalpte bir pişmanlık olmuyor . Helal haram ayrımında tercihlerimizde nefsimizin hissesi ön plana çıkıyor sonra bir bakmışsın , bambaşka fikirde bir insan olarak çıkabiliyoruz piyasaya
Sayfa 38Kitabı okudu
Her şeye yeniden başlamalı , çoğalmalı , dünyayı doldurmalıyız
902 sene önceden bugüne değişen...
17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde İstanbul’da bir reklam ajansında çalışıyordum. İşyerimiz Levent’te, şimdi yerinde göğe yükselen bir plazanın bulunduğu üç katlı bir binadaydı. Artçılar oldukça ya masanın altına yatıyor ya da kapıya doğru deli danalar gibi koşuşturuyorduk.
Korku o kadar dağları sarmıştı ki,
hayvanların insanlardan daha şerefli olduğu anlar vardır...