Ömer Faruk Bayraktar
Güneşin doğuşuna şahit olabildiğim için çok mutluyum.
Sayfa 37 - Ephesus Yayınları
Senin kanında da güneşten ve ormandan birkaç damla var sanırım...
Sayfa 242 - Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Həmişəlik yadında saxla, qızım, şimal səmti göstərən kompasın əqrəbi kimi, kişilərin günahkar axtaran barmağı həmişə qadına tuşlanır. Hər şeydə. Heç vaxt yaddan çıxartma.
" Başka bir dünyanın güneşi bana farklı mı gözükürdü, diye düşündü. Belki daha az göz kamaştırıcı ve daha yumuşak bulurdum bunu. O güneşi kolaylıkla mı kabul ederdim? Başka bir Dünya? ..."
Belleğinde sadece sakin bir yaz akşamı kalmıştı. Açık bir pencere, pencereden çaprazlama giren güneş ışığı... (En iyi de bunu hatırlıyordu...)
Sayfa 35 - iş bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kaç kez, kaç kez batan güneşin ardından böyle baka kalmıştı.
"Güneşli günde yolunu herkes bulur. Asıl mesele karanlıkta ışık olabilmektir."
“Sanki biri ışıkları kapatmış ve bizi bütün renklerden mahrum bırakmıştı. Benim yalnız gecelerime sabahı çağıran bu güzel adamın kendi güneşi yıllar evvel batmıştı..”
Sayfa 395Kitabı okudu
Adam güneşe dedi ki, "Ne kadar isterdim, ışığın hayatımın her gününe vursun!” Güneş de adama dedi ki, “Lâkin yalnızca yağmur ve gece hatırlatır sana benim ışığımı.” -Domacca şiiri, Çeviren Chevalle
Sayfa 210 - PegasusKitabı okudu
Reklam
Madame Rachilde’in “Güneş satıcısı”nı (le Vendeur du Soleil) bir türlü unutamam, çok anlattım onu okurlarıma, bir kez daha anlatayım: Paris’in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar: nedir acaba o adamın sattığı? En sonunda söylüyor: “Size güneşi, her gün gözlerinizin önünde duran, ama sizin bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın! bakın! sizin bütün hülyalarınızdan güzel değil mi?” Din-leyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor, ancak bir iki kişi: “Sahi! ne de güzelmiş!” diyorlar.
Sayfa 34 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Güneş'in yüzeyinden gelen Işık 8,5 dakikada bu mesafeyi aşarak bize ulaşır. Güneş şu anda yok olsa 8.5 dakika sonra haberimiz olur.
““Bulunduğum yerden,” diye yanıtladı güneş, “Evren’in Ruhu’nu görebiliyorum. Benim ruhumla iletişim halindedir ve ikimiz birlikte, bitkileri büyütüp gölge arayan koyunları yürütürüz. Bulunduğum yerden (ve dünyadan çok uzaktayım), sevmeyi öğrendim. Dünyaya biraz daha yaklaşacak olsam, üzerinde bulunan her şeyin yok olacağını ve Evren’in Ruhu’nun yok olacağını biliyorum. Bu nedenle karşılıklı bakışmakla yetiniyoruz ve birbirimizi seviyoruz: Ben ona hayat veya su veriyorum, o da bana yaşama nedeni veriyor.”
Sayfa 171 - Can YayınlarıKitabı okudu
Güneş sanki ışığını kova ile yeryüzüne döküyordu.
Resim