g

Günlüğüm'den

0 üye
Ne uzun yoldur insanoğlunun içi, ne dehlizler vardır geçilmez, ne derinlikler vardır sonu gelmez, bir de ne güzellikler vardır cennetten gizli bir bahçe.. kâh batarsın, kâh çıkarsın o yolda... hayatta böyledir, üç süründürürse bir güldürür yolda..kimini az, kimini çok, ama asla kimseyi sürekli kılmaz aynı hâl içinde.
Öyle sohbet programları uygulamalarına ve konuşmalarına şahit oluyor ki insan, ne ahlâk, ne edep, ne kültür, ne de iman. Bu meftumları çiğnerken duydukları o büyüklenmeleri, alayları bir şahit olsanız, şeytan bayram yapıyor dersiniz . Allah ıslah eylesin, böylesine şuursuz bir gençliğe, geleceğin anası, babası, nesili demeye dil varmıyor, utanıyor, iç kahroluyor. Mâlesef türedi bir nesil, şeytanı kendine yoldaş eylemiş hızla "sona" doğru gidiyor.
Reklam
yaz günlük..bunu da yaz, nereye gidiyor insanlık?
Hayatı; Önce; İnançsız kimlikler, manevi ve inanç değerlerine savaş açarak, kendi cinsinin ve medeniyetlerin sonunu "tek tip insan ve inanç modelini" oluşturmak isteyenlerin amacına ama bilerek ama bilmeyerek değirmen olmuştu ve hâlâ oluyorlar, kimi bilinçli, kimi bilinçsizsizce. Sonraları; Değişen çağ ve insan ile, maneviyat ve medeniyet ikliminden kopan insan, kendi cinsine ve tüm canlıya, tabiata kötülüğü, ihaneti, öldürmeyi çıkarları doğrultusunda beis görmedi. Ve yaşanacak en güzel ilişkiler, zamanla ruhsuz ilişkilere, ruhsuz anlayışlara, ruhsuz hayat tarzlarına dönüşerek insan yalnızlaştırıldı... Şimdiler de ise; Değersizleşen hayat içerisinde yalnızlaşan insanın, aldığı nefesi ilahi kudrete teslim edeceği güne kadar olan ki, mücadelesine, ikbaline, istikbaline, istiklaline tutunmaya çalışan insanın elinde kalan "umuduna, emeğine, geçimine" dünyayı yöneten kapitalist sermayeciler ve yöneticiler göz diktiler. Sonuç; efendi köle sistemi ile ruhsuz bedenler, cansız bedenler, ruhsuz şehirler, cansız hayatlar. Yazacak, çizecek çok şey var elbet. Fakat artık bu gidişe dur diyecek hareket, eylem, fikir, bilinç, şuur, dert edinecek bir (İslam üzerine bina edilen) dava lazım. Dünya, hayat ve hayatlar; bir avuç şeytan tarikatının aldığı karalar üzerinden, tasmalı yöneticilerine bırakılmayacak kadar değerlidir.
Nasıl ki; uçurumun kenarından bakan bir insanın başı dönerse, geldikleri makamları karşılığında itibar şarhoşu olan yöneticiler ve liderlerde o baş dönmesi etkisiyle halktan kopar, gerçeklere kör ve sağır kalır. işte o vakit, aslında o makam ona uçurum olur.
yazık! batı kültürü o kadar köleleştirmişki Türk'ün zihniyetini! İslâm'dan söz açılınca iblisin kibrini o basit, alaycı gülüşlerde görüyorsunuz! muhattabınız adeta insan değilde! sanki şeytanmış gibi. yazık.
Bunca Müslüman toplumunun olduğu bir dünya da zoruma giden, bir kaç eşkiya bozmasının dünyaya hükümdar olup, tüm insanlığın adına dayattırdıkları en şeytani kararları sistemleştirip tüm ulus devletlerinin, yönetimlerinin bu sistem üzerinden yönetilmesini benimsetmeleri ve buna ama gönüllü ama gönülsüz ama korkak bir şekilde bidat eden! fuzuli bir kalabalıktan ibaretmiş gibi bir Müslüman toplumu haline çaresizce ikna ettirilip sadece seyirici kalmamız! Kurtuluş küfüre bidatla olmaz. Ne zaman akıllanacağız, Allah sonumuzu hayreyleye. Bu gidiş, gidiş değil, sona doğru koşar adam gidiyoruz ve en kötüsü de kimse bunu kanıksamıyor, alıştırılmışız!
Reklam
65 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.