Hasret;
Özlemdir
Acıdır
Yanmaktır
Hüzündür
Bazen sessiz bir gemi, bazen son tren, bazen son bakış...
Hasret öyle bir şeydir ki; için için yanan bir ateştir.
Hasret kaldım anneme, babama, kardeşlerime, dostlarıma, arkadaşlarıma, vatanıma...
Caddelerine, sokaklarına...
Hatta gürültüsüne, çarşı pazardaki bağırış çağırışlara...
Hasret yudumluyorum içilmesi zor olsada...😔
Öncelikle bu kitapla aynı isimde olduğum için çok mutluyum.Memleketim balkanlarda çok kullanılan bir isimdir 'Mihriye' bu kitaptaki mihriye ile o kadar çok ortak noktam var ki okurken ağladığım o kadar sayfa oldu ki...
Yazar
Arif Soysal hüznü,hasreti,özlemi,bir babanın kızına olan hislerini o kadar iyi işledi ki içime okurken bırakamıcaksınız kitabı her sayfa sizi içine çekicek şimdiden uyarmam lazım.
Kitaba gelince de
Mihriye kitapta ikinci dünya savaşı zamanında Rumeli de baba ile kızın yaşadıkları dram anlatılıyor.Bu anlatılırken başlarına gelen her engelde her hüzün de sizde o hüznü yaşıyorsunuz.
Özellikle de bu kitapta ki öykü gerçek yaşanmış bir öykü olduğunu öğrendiğinizde gözünüzde artık harika ötesinde bir roman oluyor.
Sayfa sayısı az ama içi dopdolu bu kitabı herkese şiddetle öneriyorum.Kitap bittikten sonra uzun bir süre kendinizi toplayamıcaksınız etkisi uzun yıllar sizde kalıcak bir roman.Herkese keyifli okumalar :))
Ve cevap verdi: "On iki yıl, on iki yıl mı dedin Kerime? Özlemimin yüksekliğini ne bir usturlapla ne de derinliğini bir iskandille ölçtüm. Çünkü aşk, hele sıla hasretiyle de karışmışsa, zamanı ölçüp yoklayacak her aleti tüketir.