Belki uykulu ve uyuşuk bir hayatın sonsuz sessizliği, hareketsizliği, maceraların, tehlikelerin, korkuların yokluğu, insanı gerçek hayatın ortasında bir hayal dünyası yaratmaya götürüyor ve aylak düşüncesi bu hayal dünyasında istediği gibi at oynatıyor ya da olanın bitenin nedenini onun dışında arayarak en tabii olayları, onlarla hiç ilgisi olmayan nedenlere bağlıyor.