Bu incelemeyi sadece Lennie için yazıyorum....
Öncelikle kahramanları tanıtalım:
Kendi aklı ona yetmez iken durmadan arkadaşına akıl veren ve emir yağdıran George
Ve vücudu büyümesine rağmen aklı büyümemiş ama bana kalırsa kalbi kocaman olan, cebinde ölü fare taşıyıp onları okşayan ve yumuşak şeylere dokunmayı seven Lennie... Ve gerisi bana kalırsa önemsiz birkaç kişi o yüzden onların adını bile yazmak istemiyorum.
Bugün okulda okurken gözyaşlarıma hakim olamadım. Hayatım zaten kötü giderken bir de Lennie ye üzüldüm o bunu haketmedi bence evet yanlış yaptı ama isteyerek değil kessinlikle ve kitabın asıl temelini oluşturan o asla gerçekleçmeyecek hayal...
Son nefesini verirken bile dilinden dökülmeyen tavşanlar canımı yaktı...
Bu günlerde her şeye duygusal bakar oldum zaten Lennie ye bu yüzden çok yakınlık duydum.
Fareler ve insanlar asla aynı değiller ama bir şey var ki herkes te ortak kimsenin kurduğu hayaller gerçekleşmez. Bazen sonunu getirir kişinin.
Lennie umarım tavşanlara bakılmana izin verilir. Uğruna vurulduğun tavşanlara...
Düşünebiliyor musun Apareka;
Çocukları bakışlarından vuruyorlar.
Çocuk ölüyor ama,
Bakışları dip diri…
Böyle bir coğrafya burası;
Kimsesi olmayanların
Hiçkimsesiz ülkesi…