h

Hiç Yazılmayacak Kitabımdan Alıntılar

0 üye
Bazen sızısı hiç bitmeyen bir yarasın. Sanırım bu bir itiraf ama o yaranın altında bile incecik bir mutluluksun. Canımı yakmandan bile mutluymuşum ben...
Ne sandın sahi? Canın yandığı zaman, canının yandığını mı? Cidden çok safmışsın...
Reklam
Sana, Ve sana dair nem varsa, Ona bu şiir. Bir tutam gök kuşağı, Bir kaç damla yürek sancısı, Bir kaç bahar, Orman yangınları çıkmış bir kaç yaz, Donmuş ırmaklar,
Nefes almaya bu kadar az talip olduğum bir zaman dilimi hiç olmamıştı. Hiç yaşamamıştım daha önce böylesi hengameler silsilesi. "Yaşadığın ömürden keyif almadığın sürece, ölsen ne, kalsan ne..." deyişinin vücut bulmuş haliyim. Damarımda dolaşanın kan olmadığını sadece bilmekle kalmıyorum artık, hissediyorum ve yaşıyorum. Bir köşeye atılıp unutulmuş bir kitabım şimdi. Sayfaları gibi sararıyor benzim. Dönülmeyecek o yolculuğa dünden çok daha hazırım. Uğurlamaya gelecek mi acaba?..
Sana gelmek istiyorum yorgun akşam üstlerinde. Mahzun bir matem sarmışken her yanımı, Güneş üstümüzden çekip giderken, Kuşların meskun mahallerden el çektiği, Ve akşam sefalarının leş gibi dünyaya inat, Mis gibi koktuğu vakitlerde gelmek. Sana gelmek istiyorum, Koşar adımlarla seyr-ü sefana avdet etmek. Yanmak istiyorum belki de ateşinin korunda. Ben kül olmaya razıyım senle olduktan sonra. Sana gelmek istiyorum her gün, Her gün doğumunda sana kavuşmak, Her umutsuz ya da her takatsiz kaldığımda. Yeniden başlangıçlarım ol istiyorum. Sırf dört elle tutunayım, Sımsıkı sarılayım hayata diye gelmek istiyorum sana. Biliyor musun? Kapalı bilincimin açılış sahnesi gülümsemen. Gözlerin, yazılmış her hikayenin en mutlu sonu, Sen nihavent her şarkının okunmuş en güzel güftesi, Sen İbrahim Sadri'nin şiirlerinde ki o buğulu sesi. Ve ben sana gelmek istiyorum her sevda vakti.
Aslında hiç bir şeyim yok. Seni sevmenin ağırlığı dışında. Yorgun bile değilim. Canım hiç çay çekmese bile, Bazen bir çay bahçesinde oturup, Geleni geçeni izliyorum. Kalabalık, temaşa. Herkes bir yerlere koşturuyor, Acelesi var insanların biliyorum. İzlerken dalıyorum öylesine, Herkesin yüzü bir anda sen oluveriyor. Dünyanın en güzel manzarası karşımda. Sonra yorulur gibi oluyorum, Kaçıyorum ordan. Senden değil, insanlardan. Neden sonra, bazen bir tenhaya çekiliyorum, Elimde kalan o tek fotoğrafına bakmaya. Tek bir fotoğraf var ama, İçinde yüzlerce sen. O an fark ediyorum bir kez daha. Aslında hiç bir şeyim yok. Senin dışında.
Reklam
523 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.