h
Hikaye
"Büyüdüğünde ne olmak istiyorsun?"
"İyi kalpli," dedi çocuk.
Oysa burada etrafında hep aynı şeyler vardı, hep aynı korkunç aynılık.
Sayfa 51Kitabı okudu
Mehmâemken
“O kadar düşmüşüz,ahlaksızlık uçurumuna o kadar yuvarlanmışız ki en korkunç alçaklıklarımızı,en iğrenç hıyanetlerimizi bir meziyet,bir maharetmiş gibi sıkılmadan anlatıyor,utanmıyor,korkmuyor,titremiyoruz.Dimağlarımız granitlesmiş,vizdanlarımız içi pislik ve çirkef dolu,kauçuktan birer torba hâline gelmiş.”
Sayfa 35 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
"Çok tuhaf değil mi? Sadece dışımızı görebiliyoruz, oysa hemen her şey içimizde oluyor."
"Kazan der: Vallah Billah, doğru yolu görür iken eğri yoldan gelmeyeyim dedi."
Sayfa 169Kitabı okudu
"En güçlü olduğun zaman ne zamandı?" diye sordu çocuk.
"Zayıflığımı göstermeye cesaret ettiğim zaman."
"Biraz daha uyusam ve tüm bu saçmalıkları unutsam nasıl olur acaba?"
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"İnsan yaşlandıkça kendi gençliğini arıyor ve küçük anılar budalaca mutluluklar yaşatıyor."
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ceratonia
Ceratonia, güzel ve bi o kadar da incelikli bir kadın ruhuna sahipti. Kökleri insanın bu dünyada var olmadığı zamanlara kadar uzanıyordu. Doğanın tek başına, insandan bağımsız, kendi düzeninde yaşamını sürdürdüğü zamanlar...
Ceratonia, Alashia'nın bir zamanlar uçsuz bucaksız ormanlarında özgürce dolaşan saf bir ruhtu. Ancak zamanla insan egemenliği hüküm sürmeye başlayınca özgürlüğünün sınırları daralmaya başladı. Günden güne bütün arkadaşlarının nefrete ve insan hırsına kurban gittiğini görüyordu. Yaşadığı acıya belki de sadece toprak tanık oluyordu. Ancak o her şeye rağmen insan nefretine karşı çıkıyordu. İşte Aşık Filozof delicesine düşündüğü zamanlarda sevginin ne olduğunu Ceratonia'dan öğrenmişti. Acının ruha açtığı yaralara rağmen sevmeye cesaret etmenin nasıl bir yücelik olduğuna tanıklık etmişti. Yalnızlığın pençesinde ve sevdiklerini kurban vermenin acısına rağmen hayata ve yaşama duyulan bu derin bağ...
Galiba günümüzde kaybettiğimiz ender şeylerden birisi de bu...