"Hayır, der, burada her seye bu kadar basit bir gözle bakan insanlarin arasında yaşamak
bana güç gelecek. Bunlar için ölüm, hayat, günün her hadisesi, saadetler ve felâketler o kadar tabiî şeylerdi ki...
“Nereye gitmeliydi? Vâkıa içindeki sefaleti beraberinde taşıdıktan sonra her yer birdi. Sonra, bir yere girmek insanlarla temas etmekti. Halbuki Mümtaz, insanlardan kaçıyordu. Onların anlamamazlığından haraptı. Onlar meselesiz yaşıyorlardı..”