Hatta sevgisinde ve heyecanında fazlalık vardı ama asla eksiklik yoktu.
Nesibe (ra) validemizin mesul olduğu bir evi, o evde eşi ve iki oğlu vardı. Şimdi o, bu evi bir mektep edinecek, evini bir Dârü'l-Erkam'a, bir Suffa'ya çevirecek; kendi o evin muallimi olacak ve o evden Allah ve Resülü'ne (sas) âşık yürekler yetiştirecekti. Yani asli vazifesi olan analığı yapacak, asla analık rolü oynamayacaktı.