İlginç Bilgiler

0 üye
Yine koltuk altıyla bitirdik hadi bakalım :d
İnsan anatomisinde "aksilla" adıyla anılan koltukaltı, özel olarak kötü kokular yaymaya tasarlanmış bir beden bölgesidir desek yalan olmaz. Yüksek oranda ter ve yağ bezi içeren koltukaltı, cildin kuru, nemli veya yağlı olarak sınıflandırılan diğer bölgelerinden farklı olarak her daim nemli ve yağlıdır. Burada ayrıca, apokrin bez adı verilen koku bezleri bulunur. Bu bezlerden protein ve lipit karışımı içeren bir sıvı salgılanır. Koltukaltının nemli, besince zengin ortamı bakteriler için idealdir. Buradaki cilde yerleşip sebum ve diğer besin maddeleriyle beslenen bakteriler, ter kokusu olarak adlandırılan kötü kokulu atıkları dışarı atarlar.
Hep aynı kal
Sorunların gayet de farkında olan ölçümbilimciler, bütün temel ölçü birimlerini doğadaki değişmez sabitlere bağlamaya uğraşıyorlar. Bu yenileyip düzeltme işlemleri tamamlandığında ölçüm, nihayet tarihte ilk kez kesin temellere kavuşabilecek.
Reklam
70 saatlik hafta
Fransız Devrimi liderleri, her günü, bir saati 100 dakika ve bir dakikası 100 saniyeden oluşan 10 saate bölerek, zamanı ondalık sisteme geçirmeye çalıştılar ama bu sistem tutmadı.
İktidar Mücadelelesi/Manevi değerler labirenti
Son dönemde yapılan çalışmalar kişiliğin siyasal görüşü etkilediğini ortaya koydu. Ofislerde ve yatakhanelerde gözlemlerde bulunan psikologlar, muhafazakârlarla ilericilerin, yaşam alanlarını farklı şekillerde düzenlediklerini fark ettiler. Düzen ve geleneksellikten yana olan muhafazakârlar, düzenle ilgili daha fazla eşyaya sahiptiler. İlericilerin odaları ise daha dağınıktı ve keşfe yönelik eşyalar daha ağır basıyordu. Konuyla ilişkili çalışmalarda muhafazakarların "bilişsel tamamlanma" ihtiyacının -belirsizlikleri kesinliğe kavuşturma, muğlaklığa açıklık getirme isteği-daha yüksek olduğu gözlendi. Biyolojik farklılıkların bulunduğu bir diğer alan da ahlaki yargılardı. İlericiler eziyet ve eşitsizliğe katlanamazken; muhafazakârlar, otoriteye ve geleneklere saygısızlık ile cinsel veya manevi "kirlilikten" daha çok rahatsızlık duyuyorlardı. Peki, bu farklılıkların şaşırtıcı biyolojik kökenlere sahip olduğunu biliyor muydunuz? Bu farklılıklar, insanların iğrenme eğilimleriyle ilişkili.
Yıldızlara uzanan yayınlar
Dünyadan yayınlanan radyo dalgaları, uzay boşluğuna doğru ışık hızıyla yayılır. 2004 gibi yakın bir tarihte yapılan programlar bile, yerleşme potansiyeli bulunan gezegenlere şimdiden ulaşmış durumdadır.
Neden Q klavyeden ayrılamıyoruz?
Klavyenin bugüne kadar direnebilmiş olmasının asıl nedeni atıllıktır: Alternatif bir klavye tasarlamak, test etmek ve üretmek için harcanacak parayı -ve sonra milyarlarca insanı bu yeni klavyeyi kullanmak üzere yeniden eğitmek gerekeceğini- düşünün. Bir aleti tuşlamak gerekliliği devam ettiği sürece QWERTY'den vazgeçilemeyecek gibi duruyor.
Reklam
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.