i̇
İman ve İmtihan
0 üyeBismillahirrahmanirrahim
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
"Ben kederimi ve hüznümü ancak ALLAH'a arz ederim." (Yusuf, 86)
Bizden öncekiler, onların zamanlarının gereği olan bir imtihanla iman sınavına tabi tutuldular. Biz de bizim zamanımızın sınavına tabiyiz. Bizim zamanımız, teknoloji ve imkânlar zamanı olduğuna göre imtihanımızın ağırlık noktası da onlar üzerinden olacaktır.
İmanda gevşemeye, ibadette ihmale, ahlakta seviye düşüklüğüne neden olan neyimiz varsa onu imtihanımız olarak görmeliyiz.
Sayfa 22 - Tahlil yayınlarıKitabı okudu
Aynı şeylere iman edilecek, aynı esaslar korunacaktır. İmtihanın ibadet ve iman ilkeleri dışındaki bölümü ise nesilden nesile, fertten ferde farklı olabilmektedir. Ama her fert imtihan hâlindedir. Namaz aynı namaz, oruç aynı oruç olarak kalacaktır. Namazın önündeki engeller ve orucun fitneleri ise zamana göre değişebilecektir. Bir zamanda namazın engeli tarladaki işler olurken, diğer zamanlardan birinde ise internet olabilecektir. Başka bir zamanda da sosyal bağlantılar, orucun hakkını vermeye karşı bir imtihan malzemesi olacaktır.
Sayfa 16 - Tahlil yayınlarıKitabı okudu
.. nihayet toprağın ateşle imtihanında kazanan toprak olacaktı. yani yaratıcısını tanıyan insan..
çünkü onu ayakta tutan bir Rab ve şefkatiyle büyüten bir Yağmur (s.a.v.) vardı...
İhsan makamında...
Hayatın gel-gitleri, imtihanları dolayısıyla insan bu makamdan her an düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Belki de bu tehlikenin her an vukuu bulma ihtimali insanı daha diri tutuyor, bu tehlike insanın dikkatini hat safhaya çıkarıyordur. Allah Resulü Aleyhisselam'ın “Ey kalpleri eviren çeviren Allah'ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl” hadis-i şerifini hatırlamak meseleyi açacaktır.
Sayfa 23 - Fatih TEKİN-Riyanın "Rüya"laşması: Görünmek İğvası-
