Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
İnsanlar sadece inanmak istedikleri için inanırlar. Bu bütün dinler için geçerlidir. İnanç, belli insanlara, hikayelere, ritüellere ve değerlere duyulan bağlılıktan çıkar. Emniyet, otorite ve ait olma arzusu gibi duygusal ihtiyaçları karşılar. İlahiyat ikinci, kanıtsa üçüncü sırada gelir.
Șu anda kimliğiniz ne olursa olsun, ona sadece kanıtı olduğu için inanyorsunuz. Yirmi yıldır her pazar günü kiliseye gidiyorsanız elinizde dindar olduğunuza dair kanıt var demektir. Her gece bir saat biyoloji çalışıyorsanız elinizde çalışkan olduğunuza dair kanıt var demektir. Kar yağarken bile spor salonuna gidiyorsanız formda olmaya baş koyduğunuza dair kanıtınız var demektir. Bir inanç için ne kadar kanıtınız varsa ona o kadar çok inanırsınız.
Reklam
"İnancımız görülene değil, görülmeyene olmalıdır; çünkü (zaten) görülmüş olanlar için kimin umudu vardır ki ?"
Sizce?
Beddua çaresizlerin elindeki tek silahtır. Bütün mücadelelerin, savaşın bittiği yerdir.
“İnsanlığı yiyip bitiren, hastalık gibi, kaza gibi şeylere karşı bağışıklığımız vardır; ama tanrılar da ölebilir. Ancak bize inananlar bulunduğu sürece yaşarız.”
Sayfa 66 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Sahte Benlik Yetişkinlikte Nasıl Bir Karaktere Sebep Olur?
Niyeti Beğeni Toplamaktır: Hedeflerini belirlerken kulluk vazifesini öncelemek ve ruhunun neye ihtiyacı varsa ona yönelmek yerine çevrenin beğenisini esas alır. Eğer maddiyata ya da kariyere değer veren bir çevresi varsa yaşamının anlamını bunlara ulaşmak üzerine bina eder. Şayet ilme, ibadete, ahlaka değer veren bir çevresi varsa bu defa yapacakları bu çerçevede gelişir. En ahlaklı, en ilim sahibi, en çok ibadet eden olmaya gayret eder. Aslında bunlara ulaşmak değildir hedefi, yaptıklarıyla elde edebileceği kabul ve sevgidir. İçine düştüğü niyet bozukluğu onu bütün bu değerli işlerin ruhundan uzaklaştırdığı için asla bunlardan istifade edemez. Hayalindeki başarı imajını din ve dindarlık üzerinden sağlayanlar, kaçınılmaz olarak dinden soğuyacak ve dışarıdan dine yöneliyor gibi görünse de iç dünyasında süratle kaçmaya başlayacaktır. Artık kisvesi riyakârlık ve nifaktır onun. İçindeki bu kokuşmuş arzuları söküp atmadan, ruhundaki sahte benliği soyunmadan hiçbir zaman ihlasa ulaşamayacaktır.
Sayfa 214 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
108. Hikmet
Korkman gereken yolların değişmesi değil, hevâ ve hevesine mağlup olmandır.
Bir şeyin gerçekleşmesi için, önce onun gerçekleşeceğine inanmanız gerekir." - Michael Morpurgo
76. Hikmet
O’ndan talep ettiğin şeylerin en hayırlısı, O’nun senden istediği şeylerdir.
“Eğer arzu, ıstırabı getiriyorsa, belki akıllıca arzu etmediğimizdendir ya da arzu ettiğimiz şeyi ustaca elde etmesini bilmediğimizdendir. Kafalarımızı dua seccadelerine gömüp saklayacağımız yerde, tahriklere karşı çevremize duvarlar öleceğimiz yerde, arzularımızı doyurma konusunda ustalaşsak daha iyi değil mi? Selamet denilen şey zayıflar içindir. Benim inancım bu. Ben selamet istemiyorum. Ben hayat istiyorum. Hayatın da tümünü istiyorum. Sefaletini de harikuladeliğini de. Eğer tanrılar zevkten vergi istiyorsa öderim. Ama vergilerine her seferinde itiraz ederim, karşı çıkarım. Woden ya da Şiva ya da Buda ya da o Hristiyan adam… neydi adı?.. Onlar buna saygı göstermiyorsa, o zaman onların gazabına da razıyım. Hiç değilse bu zengin, yuvarlak gezegende, önüme serdikleri şöleni tatmış olurum, dişsiz bir tavşan gibi ondan kaçmamış olurum. En güzel şeylerin, bu dünyaya sırf bizi denemek için, büyük ödülü almamızı daha zorlaştırmak için getirildiğine inanmıyorum. Boşluğun güvenliğini de istemiyorum. Hayatı bu kılığa sokmak insanlara da tanrılara da yakışmaz.”
Sayfa 128 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.