2. Ti. 2:20 Büyük bir evde yalnız altın ve gümüş kaplar bulunmaz; tahta ve toprak kaplar da vardır. Kimi onurlu, kimi bayağı iş için kullanılır.
2. Ti. 2:21 Bunun gibi, kişi de kendini bayağı işlerden arıtırsa, onurlu amaçlara uygun, kutsal kılınmış, efendisine yararlı, her iyi işe hazır bir kap olur.
2. Ti. 2:22 Gençlik arzularından kaç. Temiz yürekle Rabbe yakaranlarla birlikte doğruluğun, imanın, sevginin ve esenligin ardından koş.
2. Ti. 2:23 Saçma, cahilce tartışmalara girmeyi reddet. Bunlarin kavga doğurduğunu bilirsin. 2. Ti. 2:24 Rab'bin kulu kavgacı olmamalı. Tersine, herkese şefkatle davranmalı, öğretme yeteneği olmalı, haksızlıklara sabırla dayanmalıdır.
Yak. 2:20 Ey akılsız adam, eylem olmadan imanın yararsız olduğuna kanit mi istiyorsun?
Yak. 2:21 Atamız Ibrahim, oğlu Ishak'i sunağın üzerinde Tanrı'ya adama eylemiyle aklanmadı mı?
İnsanlar ışıktansa karanlığı daha çok severler,çünkü yaptıkları şeyler fena şeylerdir. Kötülük yaptıkları için azar işiteceği korkusuyla ışığa gelmez .
Bozulmayan İncilden
Haz. İsa “ Bu nedenle size söylüyorum: Ne yiyip ne içeceğiz diye canınız için, ne giyeceğiz diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi? Gökte uçan kuşlara bakın! Ne eker, ne biçer, ne de ambarlarda yiyecek biriktirirler. Göksel Babanız yine de onları doyurur. Siz onlardan çok daha değerli değil misiniz? Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık (ya da boyunu bir arşın) uzatabilir? Giyecek konusunda neden kaygılanıyorsunuz? Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler. Ama size şunu söyleyeyim, bütün görkemine rağmen Süleyman bile bunlar gibi giyinebilmiş değildi. Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kırdaki otu böyle giydiren Tanrı'nın sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey kıt imanlılar? Öyleyse ne yiyeceğiz, ne içeceğiz ya da ne giyeceğiz diyerek kaygılanmayın. Diğer uluslar hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa göksel Babanız bütün bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir. Siz öncelikle O'nun egemenliğini ve doğruluğunu arayın; o zaman size bütün bunlar da verilecektir. O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter. (Mt 6, 25-34)