İncil...
İlk emri sevdir incilin komşunu sev, fakiri sev, yoksulu sev...
'' Sağ yanağına tokat atana sol yanağını çevir. '' iyiliği, erdemliliği her zaman savunur. Her insanın hayatına uyarlayabileceği kişisel gelişim açısından mükemmel bir kitap. kitabın içeriği: iyilik erdem, günah sevap, isa ve havarileri, havarilerinden bazılarının ona ihanet etmesi, kutsal ruh, Mesih, önceki peygamberlerin Kıssaları,
Tanrıya itaattir...
Hristiyanlıktaki esas çizgi baba figürüdür. Tanrının bütün insanların babası olması ve tanrının esasında evlat edindiğini ifade ederek beşere ait olan bir durumu rabbe atfeder. Her insanın atası Adem ve Havvadan mütevellit günahkar doğduğunu ancak tanrının emirlerine uyarsa gerçek anlamda tanrının çocukları olabileceğini vurgular. Genel anlamda incil bir öğüt kitabı daima iyiliği savunan manevi anlamda ufrevi bir tarafı kişiden kişiye değişen ilahi kitap katogorisindedir
İncilKolektif · Yeni Yaşam Yayınları · 20121,725 okunma
[3-4] Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa'ya, “Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı” dediler.
[5] “Musa, Yasa'da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?”
[6] Bunları İsa'yı denemek amacıyla söylüyorlardı; O'nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı. İsa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu.
[7] Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, “İçinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın!” dedi.
[8] Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı.
[9] Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa'yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu.
[10] İsa doğrulup ona, “Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?” diye sordu.
[11] Kadın, “Hiçbiri, Efendim” dedi. İsa, “Ben de seni yargılamıyorum” dedi. “Git, artık bundan sonra günah işleme!
İncilin " Süleymanın məsələləri bölmü" nün 16 - cı fəslinin 18 - ci ayəsində belə buyrulur: "Əcəldən əvvəl təkkəbür gələr , fəlakətdən əvvəl lovğalıq ruhu gələr " .
"İnsanlar karanlığı nurdan daha çok sevdiler, çünkü işleri kötüydü" diye yazar İncil'de. "Çünkü her kötülük işleyen nurdan nefret eder, ve işleri ayıplanmasın diye nura gelmez" (Yuhanna, III, 19)
“Bana ‘Rabbim! Rabbim!’ diye dua ediyorsunuz da, niçin söylediğim şeyleri yapmıyorsunuz? Bana gelip, sözlerimi dinleyen ve yapan; toprağı derince kazıp temeli kaya üzerinde yükselterek evini yapan bir kimseye benzer. Azgın seller o eve hücum etse, ev kaya üzerine yapıldığı için, onu sarsmaya güç yetiremez. Fakat, sözlerimi dinleyip de yapmayan; temel atmadan, evini toprak üzerine yapan bir kimseye benzer. Seller o eve hücum eder etmez, yıkar. Geriye sadece enkaz kalır.”
İnsanlar ışıktansa karanlığı daha çok severler,çünkü yaptıkları şeyler fena şeylerdir. Kötülük yaptıkları için azar işiteceği korkusuyla ışığa gelmez .
"İki birden iyidir, çünkü emeğine daha iyi karşılık alır. Düşerlerse, biri diğerine yardım eder, kaldırır. Ama ne yazık ki yalnız adam düşerse, onu kaldıracak kimse yoktur."