Yasaklar davet gibi çağırdı olmazlara.
Her zaman hep sana yöneldi duygularım.
Aklımın dur dediği yerlerde duramadım.
Yasaklar davet gibi çağırdı olmazlara..
Çıkmazlar sokağında hep seni sabahladım.
Olmazı olur sandım..
Yoruldu umutlarım.
Tutku,duygularımın yansıyan ışığıdır;
Parlayan gözlerimde…
Hâlid bin Safvân, “Muhakkak insanların en âciz olanı kardeş edinmekte noksan olanıdır. Ondan daha âciz olanı ise kendisine yardımı dokunacak din kardeşlerinin dostluklarını zâyi edenidir.” buyurmuştur.
Pisagor’un bezelye yemeyi yasaklamış olabileceği şu saatlerde aklıma yalnızca Kierkegaard geliyor: Herkesi gülmekten kırıp geçirdiği bi’ gecenin sonunda evine dönüp odasının köşesinde hıçkırarak ağlaması.
“Yalnızdır insan. Hep kalabalıklara karışma telaşı bundandır.”
…
“Kurtarıcı rolüne girdiğiniz her ilişkinin öfke ve hayal kırıklığıyla biteceğini deneyimleyecek; sevgi, anlayış ve özverilerin psikopatolojileri iyileştiremediğini, acı verici de olsa öğreneceksiniz.”