Savaşsırasında, sıkışıp kalmış , asker mi , halk mı ? İnsan mı , katil mi ? Olmak istediğini çözememiş Bardamu ... Şahit olduğu katliam en sonunda onu ,akıl hastanesine bile düşürmüş...
Savaşın çok ağır bir sınav olduğunu iliklerine kadar yaşayan bu genç baya baya insanlardan tiksinir hale geldi. Kitap boyunca herkesten , saç tellerine kadar nefret etti Bardamu..
Sokak jargonuyla yazılmış, çok detaycı bir eserdi. Ben jargonunu sevdim. Oldukca samimi bir anlatım yakalamış bu jargonla.. Yaşanılan acıları yumuşatıp anlatsa , diline kibarlık, özenti ne bileyim romantizm falan katsa, bence bu kadar güzel olmazdı bu kitap...
Bardamu'ya göre gece , hayat ... Hayatın tüm iğrenç yanları ... İnsan , o yanlarıyla yaşıyor hayatı. Debeleniyor , çabalıyor , bazen iki lokma ekmek için , bazen sadece nefes alabilmek için ... Ama her şeyin sonu, o gecenin karanlığına erişmekte ... Hepimiz erişeceğiz Bardamu , hepimiz ... Umarım yıldızlı gecenin sonuna yetişiriz ...
20 li yaşlarında hayatı anlamlandırma çabalarının, tam ortasında, savaşı , ölümleri , aşkı , acıyı , hatta deliliği gören bir gencin gecenin sonuna gelişini okudum ... Bardamu ; Çok çabaladın Bardamu , o tiksinç hayatın için çok çabaladın ... Herkesi tinsinç gördüğün ilk anlarda garipsedim seni , ama çok haklıydın ...
Uzun süren bir okuma macerasıydı ... Ama çok güzeldi ...