İnsan ve Toplum , Dergi

1 üye
Ödül Aldatmacası
Geçtiğimiz ayın başında dağıtılan ve gazetecilik alanında en prestijli ödül olarak takdim edilen Pulitzer, bir gerçeği daha açık ve tartışmasız şekilde ortaya koydu. Ödül komitesi,, Gazze soykırımı hakkında en büyük yalan haberi yapan ve İsrail'in propaganda aracı olan siyonist New York Times gazetesini ''Uluslar gazetecilik'' dalında büyük ödüle layık gördü. Bu da tabii olarak dünya genelinde yapılan ve çoğunun menşei ABD olan uluslararası ödüllerin aslında o kadar da liyakatli işlere verilmediğini bir kez daha ispat etti. Bilenler zaten biliyordu. Bilmeyenler ise artık yavaş yavaş farkına varıyor: Gazze soykırımı başladığından bu yana yapılan Oscar, Grammy, Emmy, Pulitzer gibi uluslar arası ödüllerin seremonileri, körler ve sağırların birbirini ağırladığı, yapay bir samimiyetle dünyanın geri kalanının kandırıldığı birer tiyatrodan, o ödüller ise dar bir çevrenin kendilerine hizmet edenlerin önüne attıkları bir parça kemikten başka bir şey değil. Ödüllerin bir başka dikkat çekici yönü ise vicdanın bastırılmaya çalışılmasıydı.
Sayfa 40 - Ketebe DergiKitabı okuyor
Sosyal medya günümüzde ne işe yarıyor? Gerçekten özgürlükler alanı mı? Siyasetin ve toplumun denetleyicisi mi? Devamlı yasaklarla, dayatmalara mücadele ediyormuş gibi görünen bu platformlara haksızlık mı ediliyor? Tiktok ve benzeri uygulamaların kısıtlanmasını isteyenler sadece casusluk faaliyetleri ya da ülke güvenliğini öne süren hükümetler değil. Mart ayında Kanada'da dört okul yönetim kurulu, aşırı çekici sosyal medya ürünlerinin ''çocukların düşünme, davranış ve öğrenme biçimini yeniden şekillendirdiğini'' ve okulların bu olumsuz etkileri kontrol altına almakta zorlandığını iddia ederek TikTok, Meta ve Snapcat'e dava açtıklarını duyurdu.
Sayfa 65 - Ketebe DergiKitabı okuyor
Reklam
Sürümden Kaybettiğini Sürüye Ödetiyor
Gazze soykırımına destek verdiği için bir kısım Müslüman tarafından boykot edilen ABD merkezli kahve markası Starbucks, gelirlerinde düşüş yaşanınca uğradığı zararı telafi etmenin yöntemini buldu. ''Ne boykotu yeaa'' diyerek Starbucks önünde kuyruğa giren sürülerin zeka seviyesini tespit eden kahveci, sürümden kaybettiğini o sürüden çıkarmaya başladı. Bu yılın başında 39 lira olan en ucuz kahve önce 45 liraya sonrada 60 liraya çıkmıştı. Geçtiğimiz ay yapılan yeni zamla o kahvenin fiyatı 70 lira oldu. Küçük bardakta bir kahvenin ortalama fiyatı 120 liraya çıktı. Yılın ilk çeyreğinde gelirlerinin yüzde 2 azalışla yaklaşık 8.6 milyar dolara gerilediğini duyuran kahveci, beklenen zararlarının da 500 milyon dolar olduğunu açıkladı. Starbucks'ın mağaza satışları da yüzde 4 azalışla 2020 sonundan bu yana ilk düşüşünü kaydetti. Starbucks mağazalarının trafiği de yüzde 6 azaldı.
Sayfa 4 - Ketebe DergiKitabı okuyor
Filistin bir sınav kağıdı Her mü'min kulun önünde
Filistin gündemiyle yatıp kalkıyor, elimizden bir şeyler gelmediği için hayıflanıyor, en azından siyonizme destek verenleri boykot ederek bir nebze olsun avunmaya çalışıyoruz. Kocaman yüreğe sahip yiğit insanların şehri Gazze, bombalar altında on binlerce şehit verirken bile vakarlı duruşuyla bütün insanlığı hayretlere ve hayranlığa sürüklüyor.
Sayfa 53 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
HARVARDLI ÖĞRENCİLER BAŞKALDIRDI.
Batıdaki bu uyanış sadece Bin Ladin mektubu ile sınırlı kalmadı. Soykırımın ilk günlerinden itibaren dünyanın her yerindeki Siyonist Yahudiler bir anda maskelerini çıkardı ve içlerindeki şeytanı serbest bıraktı. Hollywood ünlüleri, film yapımcıları, meşhur yazarlar, sözde filozoflar, her sektörde ve her seviyede makam işgal eden beyaz yakalılar, sosyal medya devlerinin sahipleri ve yöneticileri, eski ve yeni politikacılar. Dünyanın her yerindeki Siyonist Yahudiler zincirini koparmış kuduz bir köpek gibi etrafa saldırmaya başladı. En ufak vicdani sesi bile susturmak için ellerindeki bütün gücü kullandılar. Soykırımın ilk günlerinde Harvard üniversitesinden bir grup öğrenci, Gazze'de sivillerin vurulmasını protesto eden bir bildiri yayınlamıştı. Bildiriye anında tepki veren Yahudi lobileri ve üniversite mezunlarının dernekleri, bildiriyi yayınlayan öğrencilerin isimlerini sosyal medyada ''artık hiçbir yerde iş bulamayacaksınız. Hayatınız şimdiden bitti'' mesajıyla yayınladılar. Hatta bu öğrencilerin fotoğraflarını dev led ekranlı bir kamyonla üniversitenin etrafından teşhir etti. Fakat korku imparatorluğu bu kez işe yaramadı. Harvard'daki yüzlerce öğrenci bu dayatmaya karşı çıktı. Katledilen Gazzeli çocukların isimleri üniversite girişine asıldı. Okulda soykırımı lanetleyen gösteriler yapıldı ve Yahudilerin ellerindeki maddi güçle kurmaya çalıştıkları korku duvarı aşıldı. Bu olaydan sonra ''Yahudilerin yönettiği '' meşhur üniversitelerde korkusuz protestolar başladı. Akademik dünyanın Siyonist zincirlerinden kurtulabileceğine dair ilk kıvılcım da yakılmış oldu.
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Zira Gazze'de yaşanan katliam bir çok kapalı gözü ve kulağı açarak, gerçeği görür ve işitir hale gelmelerini sağladı. Küresel güç odaklarının kontrolündeki kitle iletişim araçlarının marifetiyle akıl tutulmasına uğratılmış kitleler, Gazze'de yaşananlarla bir oranda kendilerine geldiler. Her şeyden önce ''Batı'' deşifre oldu. Batını her fırsatta dile getirdiği ve bu sayede tüm dünyayı kuşatmasına imkan sağlayan ''insan hakları, özgürlük, demokrasi'' söylemlerinin kocaman bir yalan olduğu açıkça görüldü. İnsan hakları, özgürlük ev demokrasi söylemlerinin sadece Batılı devletler için işgal ve sömürülerinin meşrulaştırılmasını sağlayan bir şey olduğu anlaşıldı. Batılı devletlerin işlerine gelemeyen şeylere kör ve sağır oldukları, kendi kimlik ve kişiliklerinde vicdanı öldürmeyi başardıkları, aklı işlevsiz bir kelimeye dönüştürdükleri, dünyanın dört bir yanındaki insanların önemli bir kısmı tarafından görülmeye başlandı. Dolayısıyla Batılıların bundan böyle ''özgürlük, insan hakları, demokrasi'' söylemlerini kolayca dile getirmeleri mümkün olmayacak gibi. Dile getirseler bile inandırıcı olmakta her zamanınkinden daha fazla zorlanacakları kesinin.
Sayfa 63 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.