Onuru için kavgada baş eğmeyen
ölümü göğsünü gere gere karşılayan bir milletin
onurlu mücadelesi karşısında
hangi devlet lideri olursa olsun.
herzaman direnişle karşıasacaktir
Biji berxwedan diye haykirdigimizda tüyleri diken diken olanlar hiçbir onurlu mücadelenin yanında saf tutmaya cesaretli yoktur.
korkaklik onursuzlukla sonuçlanır
İsimler bünyelerinde itibari kişilikleri barındırır ve zamanla pek çok anlam ve hatıranın taşıyıcısı hâline gelirler.
Sayfa 225
Yeni başlangıçlar böyle olurdu, ruhlarda bir azim duygusu uyandırır, gayret hislerini pekiştirirdi.
Sayfa 223
İyiyi, doğruyu, yararlıyı, birbirini çiğnemeden, yadsımadan yan yana getirmede niye böylesine beceriksiz kalıyoruz bu ülkede?
Sayfa 424 - Cem Yayınevi
Doğa, duygusal arınma sağlayan sıcacık bir banyodur ve çok fazla iş yapmanın, çok fazla bilginin veya “diğer şeylerin “bunaltıcı soğukluğu dengeleyebilir. Doğada vakit geçirmek sakinleştirir ve odaklanmayı sağlar.
Sayfa 68Kitabı okuyor
İnsan denen yaratık, neyine güvenelim senin?..
Sayfa 422 - Cem Yayınevi
Evimiz ve ailemiz, anlayışla karşılandığımız ve dengemizi bulabildiğimiz yerdir.
Sayfa 63Kitabı okuyor
Biz insan çölüne düştük. Her yerde kuraklaşmış insanlık var.
Nerede mahkeme orada haksızlık…
Kültür Yayınları 2.CiltKitabı okuyor
SOSYAL İNSAN
İnsan bir halkın üyesi olabilir, fakat halkı çıldırdığında kendisinin de çıldırması gerekmez.
Sayfa 30 - İş bankası yayınlarıKitabı okudu
" Ölü insan yeniden yaratılabiliyor. Dirisi yeniden yaratılamıyordu..."
Sayfa 52Kitabı okuyor
HALE. AYNA VE BENZEŞTİRİM
Amerikalı, fikirlerden yola çıkıp gerçeklik üreterek kolektif çılgınlığı iyi kötü gerçekleştirirken, Avrupalı gerçekliği fikirlere dönüştürürken, sürekli değişen ve üstelik kendine ait olmayan bir gerçeklikle karşı karşıya bulunan Doğulu’nun tavrı ne olacaktır?
Sayfa 124Kitabı okuyor
Gerçeküstücülük
Böylece bütün tarihi, uzlaşmaz karşıtlıklarla özetlenmektedir: bir yandan deliliği övüp öte yandan bilinçli kalmak, bir yandan bedenle ruhun uzlaşması yönünde hareket edip öte yandan bu birleşmenin gerisinde kalmak, bir yandan geleneksel değerlere saldırıp öte yandan gırtlağına kadar Doğulu öğretilerin batıniliğine gömülmek.
Sayfa 124Kitabı okuyor
Toplumun öyle bir düzeni var ki, işçiler ne kadar çok çalışırsa tüccarlar ve toprak sahipleri o kadar çok para kazanır, onlarsa her zaman işçi hayvanlar olarak kalır.
Sayfa 118Kitabı okuyor
