İnsanlar

İnsanların hesap makinesine dönüştüğü bir dünyada; yakın çevre deyince, artık aklıma kuş, çiçek, ağaç, kitap gibi şeyler geliyor. ÜZGÜNÜM (
İbrahim Tenekeci
İbrahim Tenekeci
)
Ben senin önünde değil, insanlığın çektiği acıların önünde eğildim...
Reklam
Trampet sesi gibi sanki, hep aynı şey, hep aynı şey!
Ne demişti Oğuz Atay; "Biz ziyan olmuş bir nesle mensubuz.."
Herkesin akıllı olmasını beklemenin, çok uzun süreceğini anladım, Sonya. Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini… İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini!
Hiç, ama hiçbir şey anlamıyorsunuz! Ah Tanrım! Hiçbir şey anlamıyor!
Reklam
İşte, yollarda nasıl da kımıl kımıl, nasıl da bir aşağı bir yukarı gidip geliyorlar! Oysa hepsi haydut yaradılışlı, hepsi alçak! Hatta bundan da beter: Budala hepsi!
Herkes deliriyordu. Kimse kimseyi anlamıyor, herkes telaş içinde koşturuyordu. Herkes gerçeği kendisinin bildiğini düşünüyor, karşısındakilerin bunu anlamıyor olmasından acı çekiyor, göğsünü yumrukluyor, ağlıyor, kıvranıyor, ellerini ovuşturuyordu. Kimi yargılayacaklarını, nasıl yargılayacaklarını bilmiyorlar; neyin iyi, neyin kötü olduğunda anlaşamıyorlardı. Kim suçlanacak, kim aklanacak, kimsenin bildiği yoktu. İnsanlar anlamsız bir hınç ve öfkeyle birbirlerini öldürüyorlardı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.