İslam ve Hayat

2 üye
ArafatBayram...HayaAmel Defteri
Kur'ân Okumak
KUR’AN-İ KERİM’İ OKUMANIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ Düzenli Kur’an okumak, Sevgili Peygamberimizin (sas) aksatmadığı ve çok önem verdiği bir sünnetiydi. Sakîf kabilesinden Evs b. Huzeyfe, arkadaşlarıyla birlikte Medine’de Peygamber Efendimize misafir oldukları günleri şöyle anlatır: Allah Resûlü (sas) yatsı namazından sonra yanımıza gelir ve bize Mek- ke’de çektiği sıkıntıları anlatırdı. Bir gece yanımıza biraz geç geldi. “Yanımıza gelmekte gecikmenizin sebebi nedir ya Resûlallah?” deyince, “Kur’an’dan her gün okuduğum kadarını (hizbimi) bitirmeden çıkmak istemedim.” (İbn Hanbel, Müsned, IV, 9) buyurdu. Allah’ın Elçisi (sas), inananların Kur’an’ı düzgün okumasına önem verir ve onları Kur’an’dan sureler ezberlemeye teşvik ederdi. O (sas), kalbinde ve hafızasında Kur’an’dan hiçbir şey bulunmayan kişiyi, “harabe bir eve” benzetirdi. “Kur’an’ı ezberleyip okuyan kişi, Allah katındaki seçkin meleklerle birlikte olacaktır. Kur’an’ı zorlanarak da olsa devamlı okumaya çalışan kişiye ise iki kat ecir vardır.” (Buhârî, Tefsîr, (Abese) 1) buyururdu. Diyanet İşleri Başkanlığı
Zekat
GEÇMİŞ YILLARIN ZEKÂTİ NASIL HESAPLANIR? Zekât borcu doğduktan sonra zekât malı; çalınma, kaybolma, gasp gibi istem dışı bir yolla telef olmuşsa, bu mal için zekât verilmesi gerekmez. Ancak zekâtı ödenmeden, bağışlamak veya satış gibi bir yolla elden çıkartılmış olan malın zekât yükümlülüğü devam eder. Zekât vermekle yükümlü olduğu hâlde her- hangi bir sebeple önceki yıllarda zekâtını vermemiş olan kimse, elinde malı varsa zekâtını vermediği geçmiş yılların zekâtını da vermelidir. Bu durumda zekât hesabı yapılırken, bir önceki yıl verilmesi gereken zekât tutarı sonraki yılın zekât matrahından düşülür. Örneğin ilk yıl 100000 TL için zekât hesabı yaparak 2500 TL zekât ödeyen kişi bir sonraki yıl zekât hesabı yaparken, zekât olarak ödemiş olduğu 2500 TL’yi zekat matrahından düşmeli ve zekâtını 97500 TL üzerinden hesaplamalıdır. Mazeretsiz olarak zekâtı zamanında ödememek günah olduğundan, geçmiş yıllara ait zekât borcu olan kimse, bu borcu öder- ken aynı zamanda Cenab-ı Hak’tan af da dilemelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
Dua
EVDEN ÇIKARKEN OKUNABİLECEK DUA Müminin, her türlü beşerî tedbire başvurduktan sonra, Allah’a güvenip O’na teslim olması, Allah’tan yardım ve korunma talebinde bulunması, kul olmanın, sınırını idrak edebilmenin bir gereğidir. Bu bakımdan evden çıkarken ve eve girerken Allah’a yönelip her türlü kötülük ve tehlikelerden O’nun korumasına ve himayesine sığınmak; kişiye dua ve ibadet sevabı kazandırmasının yanı sıra güven ve huzur ortamı da sağlayacaktır. Hatta yapılacak bu dua belki de kişinin insanlarla ilişkilerinin daha düzenli, günlük iş ve icraatlarının daha verimli ve bereketli olmasına da vesile olabilecektir. Evden çıkarken okunacak dua şu şekildedir: “Allâhümme innî e’ûzü bike en adılle ev üdalle, ev ezille ev üzelle ev azlime ev uzleme ev echele ev yüchele ‘aleyye.”Anlamı ise; “Ey Allah’ım! Hak yoldan sapmaktan, saptırılmaktan; ayağı kaymaktan, kaydırılmaktan; zulmetmekten, zulme uğramaktan; cahillik etmekten veya cahillikle karşılaşmaktan sana sığınırım.”(Ebû Davud, Edeb,103) Diyanet İşleri Başkanlığı
Selam Alıp Vermek
HUZUR VE BARIŞIN TECELLİSİ: SELAM Selam, her türlü bedenî ve ruhi hastalıklardan, eksiklik ve kusurlardan uzak; selamette, barış ve esenlik içinde olma anlamlarına gelir. Evlerimize her girişimizde bolluk, bereket ve esenlik dileği olarak selam vermemiz emredilmiş (Nur, 24/61); Allah’ın es-Selam ismiyle selamlaşmak Müslümanlık alameti sayılmıştır (Nisa, 4/94). Ayrıca boş işlerle uğraşanlar ya da etrafına sataşanlarla karşılaşıldığında selamet dileyip uzaklaşmamız istenmiştir. (Kasas, 28/55) Müslüman kelimesi de ‘Selam’ ismiyle aynı kökten gelir ve hem Allah’a teslimiyeti hem de bunların neticesi olarak selamete ulaşmış olmayı ifade eder. Böylece Allah’ın ‘Selam’ isminin tecelli ettiği “Müslüman, elinden ve dilinden insanların selamette olduğu” kimsedir. Kalbini yalnız Allah’a teslim eder; şirkten, günahtan, kinden, hasetten ve Allah’a muhalefet etme duygusundan kurtarır. Bu hasletlere sahip bir kişi hem bütün Müslümanlara karşı iyi niyet besler hem de bulunduğu çevreye huzur ve güven verir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Kul hakkı
KUL HAKKINI GÖZETME Güzel dinimiz İslam’da “kul hakkı” olarak adlandırılan ve beşerî ilişkilerin neredeyse temelini oluşturan çok ciddi bir kavram vardır. Kul hakkı ise insanların mal varlıkları, canları, ırz ve namusları, manevi şahsiyetleri, makam ve mevkileri, inanç ve yaşayışları ile kişisel ya da aile fertlerine ilişkin haklarına saygı göstermektir. Kul hakkı kavramı, insanlar arası ilişkileri sağlamlaştıracak; iyiliğin, insafın, adalet ve merhametin kök salmasını sağlayacak; ahlaki yapının pekişmesine vesile olacak, bunun sonunda da kişinin ahiret mutluluğunu yakalamasına etki edecek önemli bir kavramdır. İslam dini; ırk, milliyet, siyasi anlayış, dil ve tahsil farkı gözetmeksizin, her insanın şeref ve itibarına hürmet eder. Kul hakkına riayet, dinimizin en çok dikkat çektiği konudur. Peygamber Efendimiz (sas) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden evvel o kimseyle helalleşsin!” (Buhârî, Mezâlim, 10). Diyanet İşleri Başkanlığı
İBADETLER
ÇALIŞMA SAATLERİNE GÖRE İBADETLER AYARLANABİLİR Mİ? Rabbimiz ibadetlerin neler olduğu ve nasıl yapılacağı hakkındaki genel bilgileri Kur’an’da bildirmiş, nasıl yapılacağı konusundaki ayrıntılı açıklamalar ve uygulamalardaki esasları ise Peygamberimiz öğretmiştir. Örneğin; Kur’an’da temel ibadetler olan namaz, oruç, zekât, hac hakkında pek çok ayet vardır. Bu ayetlerde ibadete ilişkin emirler, ibadetin biçimsel ayrıntılarına yönelik olmayıp büyük ölçüde ibadetin mahiyetine, kime ve nasıl yapılacağına yöneliktir. Kur’an’da ana çatısı oluşturulan ibadetlerin nasıl yapılacağını bizlere Peygamberimiz, söz ve fiilleriyle ayrıntılı olarak açıklamıştır. İbadetlerin nasıl ve ne zaman yapılacağı Kur’an ve sünnet tarafından belirlenmesi sebebiyle çalışma saatleri ve mevsimlere göre veya daha farklı bir gerekçeyle ibadetlerin zaman ve miktarında değişiklik yapılamaz. Bununla birlikte dinimiz yolculuk, hastalık, zaruret gibi bazı özel durumlarda bulunan kişilere ibadetlerinde birtakım kolaylıklar tanınmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
73 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.