İstanbul onun çocukluğuydu, ailesiydi, ağabeyiydi. İlk aşkı, ilk dokunuşu, ilk iç çekişiydi. İstanbul onun ilk gözyaşı, ilk göz ağrısıydı. Hayatının tüm ilklerini yaşadığı yerin adıydı İstanbul. Ve ilkler her zaman kalplerin kilitli odasında kalırdı, asla unutulmazdı.
Çok geçmeden uçakları, kaygıların, hüzünlerin, mutlulukların, sevinçlerin ve belki de tarifi imkansız acıların tam ortasına, büyük şehrin yalnızlığına ustaca iniş yaptı.