"Günaydın bir kere geç kaldığı için artık hiç acelesi olmayanlar, uçmaya değil toprağa hevesi olanlar, bir tohum gibi serinkanlı yaşayanlar, ısrarla umuda kucak açanlar, kendinden dışarı çıkıp kendini izleyenler, her şeyin düzeleceğine bir mısra ile inananlar günaydın. "
# Spoiler içer(ebilir)ir.
Izdiham, izdiham, izdiham..
Nasıl tarif edilir bilmiyorum ki, iyisi mi kendi dilinden tanıtalım izdihamı.
İzdiham Arapçadan dilimize giren bir kelime olup zahmet ile kökteştir.
Kelimenin köküne inince darlık, sancı anlamları karşılıyor bizi.
Erhan İdiz' in dediği gibi:
" İzdiham, bir gönül
"Günaydın üstümüze doğan ışıltılı güneş, günaydın MEB kurbanları, günaydın atama bekleyen öğretmenler, günaydın sevilmeyi bekleyen susamış yürek en çok da sana günaydın kalbini eline alıp da kırılmış mı anlamaya çalışan meczup."
Bir yardım kampanyasında yardımın gideceği insanın 'uyruğunu' soranları, 'Suriyeli ise göndermem' diyenleri anlayamıyorum. insana dair tüm şüphelerimi secde ile alnım arasında ezerek ayakta kalmaya çalışıyorum.