Merhaba, kitap yaşlı bir adam ve 3 torununun sahil kenarında koyunlarının başında geçen bir muhabbeti anlatıyor. 2000 lerden sonra çıkan ani ölüme neden olan bir salgınla insanlığının sonu geliyor ve kalan çok az sayıda insan tekrardan hayata tutunuyor. Bu yaşlı adam da bu insanlardan biri. Kitap çok hoştu anlatılacak çok şey var ama benim anlatmak istediğim yazarın ileri görüşlülüğü ve günümüz konusunda isabetli noktalara değinmesi. Kitabı okudukça yazarın bu özelliğini düşünmeden edemedim. Bence herkesin okumak isteyeceği kütüphanesinde bulunduracağı bir kitap ve yazar.
Soluklarını bedenlerinin gayretine saklayarak konuşmadan yola devam ettiler. Sessizlik dört bir yanlarındaydı, elle tutulur varlığıyla üstlerine geliyordu. Suyun derinliklerindeki atmosferlerce basınç bir dalgıcın vücudunu nasıl etkilerse sessizlik de adamların aklını öyle etkiliyordu. Sonu gelmez enginliğin ve değişmez iradenin ağırlığıyla onları eziyordu. Adamları kendi akıllarının en ücra kovuklarına doğru itiyor ve onları ezip insan ruhuna özgü sahte heveslerini, aşırı heyecanlarını ve yersiz kendini beğenmişliklerini tıpkı bir üzümün suyunu çıkarır gibi sıkıp çıkarıyordu; ta ki kendilerini, acımasız doğa şartları ve devasa güçlerin oyununun oynaşmasının orta yerinde beceriksizce ve akılsızca hareket eden birer noktacık ya da toz zerreciği gibi sonlu ve küçük hissettirene dek.
Her sayfasından ayrı ayrı duygu yoğunluğu olan muhteşem ötesi bir kitap. İnsan elinden hiç bıraksın istemiyo. Bir yandan bitireyim diye bakarken bir yandan da biterse ne olucak düşüncesi kaplıyor insanı. Her duyguyu bir arada barındıyor. İnsana hem sevgiyi hem mücadeleyi hemde insani değerleri öğretiyor. En çok etkleyen tarafıda sonu. Kocaman bir boşluktayım. Kitabı bitirdim bitireli başka kitaba başlayamadım düşünmekten. Herkes okusun
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202393bin okunma