Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, kadın elbisesi giyen erkekleri ve erkek elbisesi giyen kadınları lanetlemiştir.
Ebu Davud, Libâs 31
Honoré, “Seni seviyorum!” diye haykırarak sevdiğinin dudaklarına yapışı. Honoré sanki sevdiğinin arzu ateşini üfleyip söndürmüştü. Bu davranış karşısında dehşete düşmüş gibi yapan kadın kaçıp gitti; daha sonra onu her görüşünde Honoré’yi kayıtsız ve katı bakışlarıyla kahretti...
Âişe radıyallâhu anhâ’dan merfû olarak rivayet edildiğine göre, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, erkek gibi davranan kadınları lanetlemiştir.
Beyhakî, Şuabu’l - îmân, VI, 167.
Bu ölkədə kişi olmaqdansa küçədə başıboş it olmağın daha yaxşı olduğunu anlamağa başlayıram indi. Tək dərdi qarnını doyurmaq olan küçə heyvanı... Kafka ya da Nitşe deyiləm lakin bir qadının sevgi dolu qəlbə sahib bir kişiyə necə dəhşətli ağrılar yaşada biləcəyini yaza biləcək qədər duyarlı, eyni zamanda içə dönük və bunları çalışdığım qədər yazıya almayacaq qədər mərhəmətli biriyəm
Karısına yaşattığı acı ve utanç, hâlâ taze. Tam olarak emin değil, ama içinden bir ses aynı şeyi Theresa ona yapsaydı çoktan onu terk etmiş olacağını söylüyor. Eşinin büyük aşkına hayret ediyor. Sadakatine. Hak ettiği eziyete ek olarak onun bu vakurluğu utancına utanç katıyor...
“Aslında mükemmel değildi,” dedi.
“Hem de hiç mükemmel değildi. Ama yaptığı hataları mertçe kabullenirdi. Ona âşıktım. Ne yaparsa yapsın. Beni aldattığını ilk öğrendiğimde bile onu affedeceğimi biliyordum.
Bir kere daha yapabilirdi bunu, ama ben yine de onu terk etmezdim. Bana sahipti, anlıyor musun?...
Omurgamın devlet tarafından bükülmesine izin vermem. Siz erkekler kafanızı ideolojilerle bozmuşsunuz; aklınızda sadece siyaset ve etik var. Biz kadınlar ise hâlâ dosdoğru düşünebiliyoruz.