Profil
Eskiden 'kahvehane' adı verilen yerlerde kahve içilir ve kitap okunur, ekseriya sohbet ile vakit geçirilirmiş. Belki bu yüzden olsa gerek, yakın geçmişte kahvehane adı yerine "kıraathane ( okumaevi, okuma salonu)" tabelaları görülmeye başlamıştı. Tezat şurada ki eskiden kahvehanelerde kahve içilip kitap okunurdu; şimdi kıraathanelerde bira içilip kumar oynanıyor. . Şu beyiti okuyalım:  Gönül ne kahve ister ne kahvehane  Gönül ahbab ister kahve bahane
Kahve ilaçtır, içecek değil.Ve pek çok ilaç gibi bazı yararları olabilir, ama zehirli etkileri ve sonuç riskleri bu yararları ortadan kaldırabilir.Kafein bir uyarıcıdır ve daha önce de belirttiğimiz gibi uzun ve sağlıklı bir yaşam uyarıcılar diğer ilaçlardan kaçındığımızda tam olarak gerçekleştirilir.
Reklam
Kahve içerek tembelliğin, fiziksel ve zihinsel uyuşukluğun üstesinden gelinebilir. Ama aynı kahve kalbin hareketlerini hızlandırır, onlara spazmı andıran bir görünüm verir ve çok kişide öfkeye neden olur.
Sayfa 95 - Koridor yayıncılık İkinci bölümKitabı okudu
Kahve fincanına düşen sabah yıldızını kokluyorum.
Sayfa 120 - Yapı Kredi Yayınları
Parantez
(İki çay bardağım var, slim fit, biri sahipsiz. İki kahve bardağı, anısı şerh düşülmemiş, biri sahipsiz. Sokaklarında kaybolurken bir şehrin iki yanımda salınan iki elim var, biri rüzgarı okşar, biri sahipsiz. Kelimeler birikmiş dilimde, gözlerimde ve beraber sıkılmadan susabilmenin, gevezeliklerde kahkahayı bulabilmenin arayışı var sahipsiz saniyelerimde. Hani davet vardı kokusunda kahvenin? Hani şiir seven kadınların soyu tükenmemişti? Hani aşk bittiyse de yeryüzünde sevdalanmanın modası hiç geçmezdi? Sevinçlere gebe olmak için bekleyen ünlemlerim var, sahipsiz betimlemelerim, uyaklı uyaksız dizelerim, üç noktam var mesela kimsesiz, noktayı sevmiyorum dağıttım fakire fukaraya, ama’ları komşulara verdim, belki’leri ihtiyaç sahiplerine.. İki noktalarım var, ne idüğü belirsiz.. Bitmiyor kahve, bitmiyor, kokusu içime doluyor önce, aromatik bir coğrafya turu atıyorum gözlerimi yumunca, bir pencerem el salvador, bir pencerem Peru’ya bakıyor sanki.. Güneş Işık’larım var odama dolan ama kimsenin yüzüne vuramayan, su damlaları var musluklarımda saçlarına dokunmak için bekleyen; sesini, kahkahalarını çınlatmak için dört başı mamur bir anı kollayan dört duvarım var.. Bir yudum daha içiyorum, bitmiyor, bir fincan daha! Hatırası olmayan şarkılarım var, mırıldanırken birisini, ansızın eşlik etsen, istemsiz. Bir parantez açıyorum buraya, kayıp sevdasını arayan ve mağrur yalnızlığına son vermek için bekleyen son romantik parantezdir kendisi ve bulacaktır birgün elbet dökülmeden içindekiler bu paragraftan birer birer avuçlarına ey dünyamın serserisi...
308 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.