Sıkı sıkıya tutunduğumuz fikirlerimizin yanlış ya da eksik olabileceğini düşündüğümüzde veya anladığımızda, dünyanın bizim merkezimizde dönmediği gerçeğini idrâk etme fırsatıyla da karşılaşmış olmuyor muyuz?..
Asla kabul edemeyeceğimizi düşündüğümüz fikirlerin bile kendi iç mantıkları olduğunu sezdiğimizde, zihnimizin düşünce şablonlarını esnetme ya da değiştirme ihtiyacı hissetmiyor muyuz?..
Ateş yakıcıdır ama bir yangın gördüğümüzde, "ateş yanıyor" deriz; benzin yanıcıdır fakat tutuşturmak fiilinde, "benzinle yaktık" deriz.. Sanki, rolleri değişmiş iki kelime gibi geldi bana, "ateş" ve "benzin"...