"Güven ile inanç arasında çok büyük bir fark vardır. Güven kişiseldir, inanç ise toplumsaldır. Güvenin içinde gelişmek zorundasın, inancın içinde olduğun gibi kalırsın, nasılsan öyle kalırsın ve inanç sana dayatılabilir."
"Hiç bir zaman aklından çıkartma. Bilinmeyene güven. Bilinen zihindir. Bilinmeyen zihin olamaz".
Tecrübeler bize ifade edilemeyenin sınırına yaklaştıkça sözcüklerin ne kadar yetersiz kaldığını çok iyi öğretmiştir, aşk demek isteriz ama sözcük ağzımızdan çıkmaz bir türlü, istiyorum demek isteriz ama yapamam deriz, son sözü söylemeye çalışır ve en başa dönmüş olduğumuzu fark ederiz.
Bir gün, bir su kıyısında susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek gördüm. Köpek, içmek için suya her hamle edişinde suda kendi suretini görüyor ve bunu başka köpek sanıp korku ile geri çekiliyordu. Sonunda susuzluğu, içindeki korkuya üstün geldi ve köpek suya atladı, birden sudaki sureti kayboldu. Ben de kendim sandığım şeyin aslında içimdeki 'engel' olduğunu anladığımda engel ortadan kalktı. Sonuçta bana yolu gösteren bu sokak köpeği oldu.