Okudukça şaşırdığım bir kitap oldu. Bir nevi dönüşüm rehberi. Bazı makaleleri bir kaç defa okudum. Rahat okunan bir kitap fakat içerik özel bir dikkat, farklı bir yoğunlaşma istiyor.
Rüyalar bize nasıl yardımcı olabilir?
Rüyaları anlamak, aynı hataların farklı şekillerde yinelendiği örüntüleri keşfetmeyi mümkün kılar ve tekrar eden bu örüntüleri egonun gözleri önüne serer. Bu çatışmalar berrak bir şekilde görüldüğünde sorumlu bir şekilde ve dolaysız bir tavır alma fırsatı doğar. Rüya psişenin tamamının hizmetindedir; ancak bu esas görevden sonra, ikincil bir görev olarak, herhangi bir ego tavrına veya bakış açısına karşı çıkmakla ilgilenir. Uyanıklık hali egosu rüyaların neyi başarmaya çalıştığına bakarak kendi konumunu değerlendirebilir ve arzu ederse daha derin süreçlere katılabilir. Bu, uyanıklık hali egosunun birden bire tüm yaşamını bir rehberin eline bırakır gibi rüyaların inisiyatifine terk edeceği anlamına gelmez (bu yaygın bir yanlış anlaşılmadır). Rüyaların sağlıklı bir psişedeki doğal işlevlerini yerine getirebilmeleri yani net bir şekilde telafi edici olabilmeleri için egonun kendi konumunu bilmesi katiyen gereklidir.
Rüyalarla yakından ilgilendiğim ve bu konuda Jungiyen ekolden başka kaynak tanımadığım için bulduğum her şeyi çölde su bulmuş gibi okuyorum. Bu kitabın faydası rüya analizi ile ilgili bilgileri sistematik olarak derleyip toplamış olması. Dili pek çok çeviriye kıyasla akıcı; anladığım kadarıyla Jungiyen psikoloji çevirmenin ilgi alanına girdiği için dipnot ve ekler bölümünde önemli bir katkısı olmuş. Teorik açıdan el altında bulunması faydalı bir kitap, özellikle de rüya yorumlarken yapılmaması gerekenleri de hatırlattığı için. Jungiyen rüya analiziyle ilgili daha çok kitap çevrilmesini temenni ediyorum. Vaka örnekleriyle beslenmiş metinler harika olurdu.
Yeme, hazım, özümseme gibi faaliyetlere dair metabolik sembollere rüyalarda sık rastlanır. Bunlar, metabolize edilmesi gereken süreçlere, gerçeklere ve psikolojik mesele veya sorunlara işaret edebilirler. Bir kadın rüyasında ‘ayin ekmeği’ şeklindeki kendi dışkısını yediğini görmüş; bu rüya onu kabaca fakat empatiyle gölgede kalan kendi olumsuzluğunun bir parçasını, benötesi güçle kutsal bir ayindeymişçesine metabolize etme ihtiyacına uyandırmıştı. (Whitmont, E.C. & Perera, S. B., Dreams: A Portal to the Source, New York, Routledge, 2011, s.146). Çevirenin dipnotu