"İşin aslı dolandırıcılığın özünü, doğasını, kökenini oluşturan şey yalnız pantolon ve ceket giyen hayvanlarda görülür. Karga hırsızlık yapar, tilki kurnazlık yapar, gelincik aldatır, insan ise dolandırır. Dolandırıcılık onun mukadderatında vardır. 'İnsan yas tutmak için yaratılmıştır,' der şair. Katiyen doğru değil; insan dolandırmak için yaratılmıştır. Bu, onun hayattaki amacı, itirazı ve meramıdır. Bu sebeple dolandırılan bir insandan bahsederken, 'İşi bitmiş,' deriz."
Ben de kendimden bahsettim; sadece kendimden. Burunolojiden, yazdığım kitaptan, sonra yine kendimden söz ettim. Burnumu havaya diktim ve kendimden bahsetmeye devam ettim.
"Müthiş zeki bir adam!" dedi Prens.
"Harika!" dedi misafirler ve ertesi sabah Şaşkınlık Düşesi beni ziyaret etti.
"Almack'a gelir misin, şirin yaratık?" diye sordu çeneme dokunurken.
"Şerefim üzerine söz veriyorum," dedim.
"Burnun da gelecek mi?"
"Hayatta olduğum sürece elbette."
"O halde senin için bir davetiye, tatlım. Orada olacağını söylememde bir sakınca var mı?"
"Sevgili Düşes, tüm kalbimle orada bulunacağım."
"Kalbi boş ver, tatlım. Burnunla gel, yeter."
satranç oyununun sınırlarını aşan bir insanlık hikayesi. İki dünya şampiyonu oyuncu arasındaki rekabet, sadece tahtada değil, aynı zamanda insan zihninin derinliklerinde de cereyan ediyor. Kısa olmasına rağmen, derin düşündürücü ve sürükleyici bir okuma deneyimi sunuyor."
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020239.6k okunma