Eric Erikson, gerçekten yakın ilişkiler kurabilmek için, kendimize dair çok derin bir kavrayış sahibi olmamız ve kendimizi çok iyi tanımamız gerektiğini öne sürmüştür. Kişilerin özkimlikleriyle ilişkilerindeki yakınlık durumlarını karşılaştıran bir araştırma, Erikson’ın haklı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kişinin benlik duygusu ne kadar güçlüyse, yakınlaşma becerisi de o kadar büyüktür.
Kimlik duygusu gelişmemiş kişiler, ilişkinin içinde kendilerini kaybetmekten korktukları için yakınlıktan çekinirler. Bu kişiler aşık olduğunda, hisleri olağanüstü derecede yoğun ve boğucu olur ve saplantılı, gelgitli aşklar yaşanır.
Sakın vazgeçme de. Yaşadıklarından dersini al fakat asla yaşamını karartmasına izin verme. Hiç kimse ve hiçbir olan, senden daha önemli değil. Sana ziyan verenleri bırak, verdik- leri acıyla kalsınlar geride. Sen olmayana, ger- çekleşmeyene inat, yeni hayallerin, güzelliklerin, sahip olduğun ve olacağın sevgilerin, üretkenlik- lerin peşine düş, devam et yoluna. Gerçeği, güze- li ve tamam olanı şahsi hırslarının, kızgınlıkları- nın, kırgınlıkların gölgelemesine müsaade eden- ler hep çaresiz, hep eksik, hep yarım kalırlar. Sen yaralansan da tam kalmaya devam et.