— 20 yıl boyunca onun için saçımı süpürge ettim, etrafında dönüp durdum. O beni ihmal eder, arkadaşlarımın ve ailemin yanında küçük düşürürken, bana kötü davranırken, ben onun için elimden geleni yaptım ve beni paspas gibi kullanmasına izin verdim. Ondan nefret ediyorum. Kötülüğünü istemiyorum ama ona çok kırgınım ve artık onunla yaşamaya devam etmek istemiyorum.
Bu sözleri söyleyen kadın, 20 yıl boyunca sevgisini ifade etmek için hizmet eylemlerine odaklanmıştı ama bunlar sevgi ifadesi değildi. Çünkü hepsi korkudan, suçluluk duygusundan ve kırgınlıktan dolayı yapılmıştı. Paspas cansız bir eşyadır. Ona ayağınızı silebilirsiniz, üzerine basabilirsiniz, onu tekmeleyebilirsiniz ve istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Hiçbir şey istemez, hiçbir şey beklemez. Hizmetçiniz olabilir ama sevgiliniz olamaz.
Eşlerimize cansız eşyalar gibi davranırsak, sevgi olasılığını ortadan kaldırırız.
İnsanları suçluluk duygusuyla kullanmanın -iyi bir eş olsaydın, benim için şunu şunu yapardın- sevgiyle bir ilgisi yoktur.
! Hiç kimse kimseyi paspas etmemeli, paspas olmaya da izin vermemelidir.
Çoğumuz nasıl konuşacağımızı biliyoruz ama nasıl dinleyeceğimizi bilmiyoruz. Dinlemeyi öğrenmek, en az yabancı dil öğrenmek kadar zordur. Ne var ki sevgimizi göstermek istiyorsak, dinlemeyi öğrenmek zorundayız.