Cüneyt Candaş sen gerçek bir yazarsın.
Türk edebiyatı raflarındaki günümüz bazı niteliksiz kitapların yanında gerçek bir gurursun...
Yaklaşık 1-2 yıldır çok sevdiğim korku-gerilim kitaplarını okumuyor daha çok klasik okuyordum. Uzun aradan sonra okuduğum için mi bilmem ama gerçekten akıcı, sürekli kafamda bir son hazırladığım ve asla beklemediğim bir sonu olan kitaptı. Yazar çok pis ters köşe yapıyor desem yeridir. Okurken kitap o kadar sizi içine çekiyor ki eğer yapacak bir işiniz yoksa 1 2 gün gibi bir sürede bir çırpıda okunabilecek akıcılıkta.
Kitabın içindeki olaylardan dolayı başta birkaç uyarı var: Bu hikayedeki bazı detaylar, kaygı bozukluğu ve şizofreni başta olmak üzere, psikiyatrik hastalık geçmişi bulunan okurlar için sakıncalı olabilir.
Kitabı okurken o kadar içinde yaşıyorsunuz ki kitap dışında hayatınıza devam ederken yalnız kaldığınızda aslında yalnız olmadığınızı hissettiren bir ürperti oluşuyor. Kitap o kadar etkileyeci. Yani uyarıyı kulak ardı etmeyin.
Korku-gerilim seven okurlar mutlaka bir sonraki kitap alışverişlerine eklesin derim pişman olmazsınız.
Minik bir alıntı ile incelememi sonlandırmak istiyorum "Burada ölüler, dirileri eğitir."
Tenha bir yolda aracınızla seyahat ederken polis size durmanızı söylerse ne yaparsınız? Üstelik polisin çok uzun, çok iri ve tuhaf görünümde olduğunu düşünün. Ben kurallara uyan bir sürücüyüm biraz çekinsem de yine dururdum. Gerçi kalabalık bir yolda, normal görünümlü bir polis dur dese de tedirgin olurum. Çünkü polis sizi durdurmuşsa bir problem