Korku üzeri yazılmasına rağmen, bana keyif vermesi ironi oldu biraz. Bir çırpıda okuduğum kitabın konusu, kasaba halkı tarafından terk edilen ve posta müdürü olarak tahini çıkan Remzi bey ve eşi Melek Hanım'ını anlatıyor. Melek Hanım'ın diyalogları çok güzel, keyif vericiydi.
Yani hiç böyle birşey beklemiyordum. Şu ufacık kitap beni aldı götürdü.
Gökçe Taştan umarım karşılaşırız (hemşeriymişiz) da sana teşekkür ederim böyle bi deneyim için. Ama kitabın imla konusunda eksikleri var düzeltilmeli, kelime hataları çoktu. Ama bayıldım bayıldım. Netflix'in cabinet of curiosities dizisinden bir bölüm gibi, bir Loveceaft hikayesi gibiydi. Favorim oldu. Lütfen daha çok yaz
En sevdiğiniz arkadaş grubunuz ile bir etkinlik yapmak istediniz ve ıssız bir ormanda kamp yapmaya karar verdiniz. Gece olmadan bütün hazırlıkları bitirdiniz ve bir ateşin başında oturup sohbet etmeye başladınız. Aranızda heyecan arayan ve bir slasher filmi olsa ilk öleceklerden birisi olacak arkadaşınız bir anda "Hadi bildiğimiz en korku verici hikayeyi anlatalım, eğlenceli olur" der. Siz de çantanızdan hemen bu üçlemeyi çıkarırsınız.
Karanlıkta Anlatılacak Korkunç Öyküler kitaplarından sonra serinin son kitabına da gelmiş bulunmaktayım. Halk mizahı, halk kültürü ve halk yaşamı ile ilgili birçok şeyi kitaplarına aktaran yazarımız bu sefer bu üçlemede halk hikayeleri ve şehir efsanelerinden bol bol yararlandığı kısa korku hikayelerini barındırıyor. Hikayelerin içeriklerine göre belli başlı bölümlere ayrılmış ve hepsini bir anlatıcı gözünden sunuyor. Örneğin hikayeyi anlatana "işte bu kısımda bir arkadaşınızı aniden yakalayıp onu korkutuyorsunuz" gibi tüyolar veriyor. Hikayelerin içerikleri korku açısından beni çok tatmin etmese de her bir kitap için 1 yılı aşkın kapsamlı araştırmalar yapılmış. Sadece korku hikayeleri olarak bakmak yerine insanların korku anlayışlarının neye göre değiştiğini ve nasıl şekillendiğini incelemek daha doğru olur.
Normal şartlarda sesli kitap dinlemeye alışık bir insan değilim. Çok mantıklı da bulamıyorum fakat bu serideki hikayeler zaten bir anlatıcı gözünden anlatıldığından dolayı sesli kitap şeklinde tercih edilebilecek kitaplardan. Her kitabın da George S. Irving tarafından okunan sesli kitap versiyonu da bulunmaktadır.
Evet belki bir korku romanı değil, evet belki de geceleri ışık açık uyumak istemenizi sağlamayacak ama kesinlikle diken üstünde yürütecek. Belki de göz kırpmaya, nefes almaya ara vereceksiniz.
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022104.2k okunma
Bir çocuğun, bir ergenin, bir yetişkinin korkusu adım adım ele alınmış korkunun insana kendini yaşama şansını vermediğini göstermiş. Hayır diyememe sorununun yaşadığı o yüklü sıkıntı o kadar güzel işlenmişti ki..
Kendini çok tekrar eden bölümlerden oluşan bir kitap. Konuyu düzgün aktaramamış yazar. Büyük bir ölçüde çevirmenden de kaynaklanıyor. Bölümler birbirinden kopuk ve sıkıcı. Zaman olarak hikâyenin nerede geçtiğini anlamak zor. Aslında zaman ilk kitaptan (
Tutsak) 1 ay sonra da geçiyor. Yabancı kaynaklardan da -incelemelerden- okuduğuma göre bu kitap ikinci bir günlükler kitabı. İncelemelerde kitabın tek olduğunu düşünen -benim gibi- insanlar da vardı. Kitabın ilk bölümlerini dahi birkaç sefer okumama rağmen anlayamadım. Anlatım olarak sınıfta kalmış. Ayrıca belirtmek isterim ki, şiddet ve cinsel içerik/cinsel şiddet karşımıza saçmalık olarak defalarca çıkıyor. Ana karakterin birdenbire pedofili çıkması da cabası.
100 Yıllık KabusJohn Everson · Pagoda Yayıncılık · 201459 okunma