G.
Gökhan Özcan'nın pazartesi perşembe köşe yazılarını bu gönderinin altında paylaşmayı düşünüyorum inşallah, bugünden başlayalım. Nefs sözünü sinsice söyler! Hayata, başka insanlara karşı bir şeyler söylerken, freni boşa almak adetimiz oldu. Buna karşılık, kendimize bakışımızda ayağımız hep fren pedalında. Kendimize kıyamıyoruz hiç,
Yok oluyorum yavaş yavaş, varlığımı hissettirmeden, göz göze gelmeden yok oluyorum. Bir demet güle muhtaç kalmadan gidiyorum. Ne zormuş geride yaşanmamış anılar bırakmak, ne zormuş yaşamış gibi hatırlamak ve ne kadar zormuş kalbinde yaşamak. Sevgilim.. Gülüşü, dünyamı saran sevdiğim. Bu mektup sana, bu mektup bize. Bir bir yazdım her şey olmayan hiçlerimizi. Güzeldi köşe başlarında seni izlemek, saçına taktığın her bir çiçek.. Güzeldi ,sensizde olsa kırlarda yeşermek. Sensiz de güzeldi sevmek. Sensiz ve sensizlik. En sadık yoldaşlarım. Yoldayım, her an ne getireceğini bilmediğim bir patikadayım. Bu ne karışık yolculuk böyle. Kalbine tarif gerekiyor sevdiğim. Her köşeden yolcu çıkıyor. Kaç yol var kaç yolcu ağarladın ne yapsam sayamadım. Kübra Nur Gümüş
Reklam
"Birine güzel bir şey söylediğiniz zaman ölmüyorsunuz ama o yeniden doğmuş olabiliyor, Kötü bir şey söylediğinizde göğe ermiyorsunuz, ama o yerin dibine geçebiliyor, kısaca özetlemek gerekirse, nezaket kimseden bişey eksiltmiyor."
“Türkiye'de "Onlar yiyeceğine ben yiyeyim" diye hareket eden insanların hepsi asaletini kaybetmiştir. Çünkü aslolan yememektir.” İsmet Özel
Hayatın dokusu,dokunuşu 20/07/2023
Hayatı nice dersler ve sonsuz inceliklerle dolu bir sanat, yaşamayı da günden güne güzelleşmeyi icap ettiren bir sanatkârlık olarak görebilecek miyiz günün birinde? Birbirimizle günün birinde bir yerde sebepsizce karşılaş-madığımızı, birbirimizden alacağımız vereceğimiz şeyler olduğunu, içinden geçtiğimiz hikayelerin bunu gerektirdiğini
Zülfü Livaneli’nin yazmış olduğu Rus edebiyatıyla ilgili olan köşe yazısını okumanızı tavsiye ederim. gazeteoksijen.com/yazarlar/aydinl...
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Reklam
Ben sana yazamam, Sende hiç yazmazsın...
Gel, Beni Al Hayat!
Denedim yaşamayı… Aslında denemeyi denedim bunca zaman… Yaşamaya fırsat bırakmadı sevdiklerim… Ya ben ramak kaldım hatıralara ya da hatıralar zaman dilimimde hiç olmadı. Bilmiyorum… Sadece denedim, işte o kadar. Yer edinmiş acılarıma, dertlerime bakıyorum da… Her biri ayrı kesti ruhumdaki benliği… Benim olmayan ama beni benden alan yaralarımda bu kaçıncı vuslattır, bilemedim. Hiç de hesaplayamazdım aslında, dört işlemle dönse de dünya. Kaç beden önce hissetmek gerekirdi ruhundaki, ruhumdaki çıkmazları?.. #Buraközçetin
Resim